Ali Şamil Hüseyinoğlu
AZERBAYCAN VE KIRIM BESTEÇİSİ
ASAN REFATOVUN
KÜLTÜRÜMUZDE YERİ
Özet: Rusya esaretınde olan halklar istiklal mücadyılesinde açık ve gizli bir-birlerini destekleyirdyıler. Şu jandarmaların ve KGB görevlyılerinin de dikkatınden dışta kalmırdı. Onlar da istiklal mücahitlerine karşı açık ve gizli ceza tedbirleri görüyorlardı. 1902 yılda Kırımda doğan ve 1926 yılda Baküye okumaya gelen Asan Rıfatovun 1937 yılda Krımda sorgulanması da dediklerimize iyice bir belgedir.
35 yaşında KGB’nin kurşuna dizdiyi Asan Rıfatov tekce Kırım, Azerbaycan musigisine hızmet etmedi. O umumtürk kültürünün gelişmesinde büyük cabalar gösterdi. Çok gencken, 21 yaşındayken Kırım Türklerinin kültüründe ilk opera olan “Çorabatır”ı yazarak sehneye koyur.
Onun besteleri Bakı, Moskva ve Pariste düzenlenen şölenlerde, festifallarda seslendiriliyor. 1935 Bakıdan Kırıma devet edilen besteci ve musiki hocası Asan Rıfatov 1937 yılda kurşuna diziliyor. Annesi, babası ve kardeşleri de göz altına alınarak kurşuna diziliyor ve ya ceza evlerine gönderiliyor.
Anahtar kelimeler: Asan Rıfatov, “Çorabatır” operası, Kırımda musiki hayatı, Azerbaycan Besteçiler Birligi
Giriş
Azerbaycan Besteçyiler Birliginin ilk başkanının (Azerbaycan Bestekarlar İttifakı, 1996:5-6) adı ve soyadı kaynaklarda Asan Refatov, Hesen Rüfetov ve Kasan Rıfatov gibi yazılıyor. Şu, aynı ad ve soyadın Rus, Azerbaycan ve Krım Türkcelerindeki imla farklılığından doğmuştur. Türkiyede, Azerbaycanda, İranda, İrakda yaşayan Türkler h sesini kullandıkları halda, tatarlar sözönünde h sesini kullanmıyorlar. Rus dilinde h sesi olmadığından yabançı dillardan alınma sözlerde şu ses yerinden asyılı olarak k ve ya x sesine çevryıliyor. Ona göre Azerbaycanda, Türkiyede “Hesen”, “Hasan” gibi çağırılan isim Tatarlarda “Asan”, Ruslarda ise “Kasan”, “Xasan” gibi yazılıyor ve seslendiriliyor.
Günümüzde Azerbaycan Besteçiler Birliğinin ilk başkanının Kırım Tatarı olması ilginc görüne biliyor. Çünki bu gün Azerbaycanda ilim, edebiyat, senet, elece de sosyal kişiler arasında ünlü Tatarlar yoktur, olanlar da aparıcı mövkede degiller. Eskiden ise Bekir Çobanzade, Hayri Aliyev, Fatma Kadiri, Aziz Ubaydullin(Öazis İbaydullin), Abdulla Şerifov, Hasan ve Ali
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Folklor Enstitüsü, Bakü-Azerbaycan
Terekulovlar, Merziye Davudova ve b. en ünlü, nüfuzlu Azerbaycan aydınları sayılıyordular. Hiç kim de onların Tatar oldukları halda Azerbaycanda çalışmalarına, ün kazanmalarına teeccüblenmiyordu. Krımdan, Kazandan, Haştarhandan, Samarkanddan, İstanbuldan ve b. şeherlerden aydınlar gelip Azerbaycanda gazeteçilig, öğretmenlik, aktyorluk, mühendislik fealiyyeti gösterdikleri gibi, Alibey Hüseyinzade, Ahmedbey Ağaoğlu, Seyid Rza Alizade, Mehemmedemin Resulzade ve b. da Türkiyede, İranda, Özbekistanda ve b. ülkelerde gazeteler açır, teatr tamaşaları teşkyıl edir, öğretmen, doktor, mühendis görevlerinde çalışıyorlardı.
1.Rıfatovlar ailesi
Azerbaycanda okuyan, çalışan, musiki eserleri yaratan ve Besteciler Birliginin başkanı görevisine yükselen Asan Rıfatovun atası Mamut ağa yalnız yaşadığı Bağçasarayda degil, bölgede de bilikli, yenilikçi, vatansever bir insan gibi tanınıyordu. Ele buna göre de onu 1890 yıllarda kurulan «Kaytaz ağanın üsuli-cedid (yeni üsul) mektebi»ne çalışmaya devet etdiliyor. Mahmud ağa çocukların egitimiyle kifayetlenmir, iyi santur çalan olduğundan çocuklara da musiki aletlerinde çalmağı öyrediyordu. 1902 yılın Aralık ayının 19’da Mamut ağanın ailesinde doğan erkek çocuğa Asan adı veriyorlar. Babası sazdan düzeltdigi musiki aletlerini 3-4 yaşlı oğluna veriyor. Bu oyuncak küçük Asanın ömür yolunu müeyyenleşdirir.(Bektöre Yalkın, 1993:17-19, sayı 3)
Asan ilk egitimi babasının ders dediyi okulda alarken kardeşlerı ve komşuların çocukları ile birlikde küçük musiki programı hazırlayır. Bir az büyüdükden son¬ra simli instrumental aletlerde, hatta fortopianoda çalmağı öyrenir. İlk notu kaman (skripka) çalan büyük kardeşi Midatdan alıyor.
1893 yılda anadan olan Midat Krımda gimnaziyanı bitirir. Yeniyetmeliyinden ilime, edebiyyata, musikiye büyük marak gösterir. 16 yaşında Nikolay Gogolun “Taras Bulba”, Lev Tolstoyun “Ölüm”, “Heyat felsefesi”, 1912-1913 yıllarda “Anna Karenna”, “Canlı meyid” eserlerini ana diline çevirir. 1908 yılda egitim almak, hükuk eğitimi almak için İstanbula gediyor. Orada gazeteçilige merak gösteriyor, sosial çalışmalara büyük merak gösteriyor. Birinci Dünya Savaşı(1914) başlayandan sonra o Krıma dönmeli oluyor. Burada Bolşeviklerle sık emekdaşlık edir. “Rusyada siyasi partiyalar” kitabını yazarak 1918 yılda Akmescit şeherinde bastırır. Krımda Bolşeviklerin Tatarca ilk gazete “Emekdar halk” gazetesini basdıran de Midat oluyor. (Fazıl Rza, Nakayev Safter, 2001:257)
Asan büyük kardeşi Midatdan çok öyrense de onun solçu fikirlerini ile razılaşa bilmiyor. Bağçasarayda İdadiye mektebi adı ile tanınan gimnaziyada okuyanda Asan milli musikini nota köçürmekle kifayetlenmir, La Traviata, Aida, Karmen operalarının ve Rus bestecilerinin klassik eserlerinin partiyalarını yazıb kendinin teşkil ettigi orkestrde çaldırıyordu. 16-17 yaşlı yeniyetmenin musikini nota köçürmesi, orkestri ustalıkla idare etmesi, mühtelif musiki aletlerinde, hüsusen de klarnetde gözel çalması yalnız yerli Tatarların deyil, buraya dinlenmeye gelen konakların da dikketini celb edir. Bu sebebden Bağçasarayda teşkyıl edilen bayram şenliklerine, mühtelif meclislere hemişe onu devet edirler.
Bağçasarayda dinlmeye gelen musikiçilerin çıkışları, hüsusen Azerbaycandan geden teatr ve musiki desteleri Krım Türkleri tarafinden sevincle karşılanırdı. Krımlı aydınlar, iş adamları Moskva, Peterburk şeherlerine, Avrupa ülkelerine seferleri zamanı orada opera ve simfonik orkestrlerinin konsertlerine gedirdiler. Milletin medeni inkişafına bu tedbirlerin güclü tesir gösterdiyini görürdüler.
2.Kırım Tatarlarının ilk operası
1908 yılda Bakıda Üzeyir Hacıbeyovun “Leyli ve Mecnun” operasının tamaşaya koyulması neinki Rusiyadakı Türk-Müselmanları, elece de Şarkin bir çok halklarını heyecanlandırmışdır. Krım Tükleri de Azerbaycanlıların teatr ve opera tamaşaları ile tanış idiler.
Krım Türkleri «Çorabatır» halk dastanı ile kürur duyurdular. Tanınmış aydın, tarihçi-etnokraf Osman Nuri Akçokraklı(1879-03.01.1938) neinki Tatarlar, Kıpçak türkleri arasında da meşhur olan «Çorabatır» konusunda opera yazmağı Asan Rıfatova meslehet görür. (Bektöre Yalkın, 1993:17-19, sayı 3)
Onda Asan gimnaziyanı yenice bitirmiş, musiki tehsili olmayan 18 yaşlı bir genc idi. Ona libretto yazmakda, orkestr yaratmakda ve b. çalışmalarda yardım edecek başka birisi de yok idi. Bele bir durumda operanın librettosunu yazmakda şair, dramaturk Osman Nuri Akçokraklı genc Asana yardımçı olur. Asan bu işin ağırlığını anlasa da, vetendaşlık borcunu yerine yetirmeye çalışır. Milli musikiden yararlanarak klarneti esas götürüb ilk Krım Tatar operasını yazmağa başlayır.
Vrangelin rehberlik etdiyi Rus herbçileri-akkvardiyaçılar milli istiklal herekatında feal iştirak eden, Bolşeviklerin “Müselman seksiyası”nin rehberi teyin etdikleri Midat Rıfatov ve Hasan Urmanovu akide yoldaşları Reşit Asanov, Useyin Sakayev, Abdulla Baliçiyev ve Yevgeniya Jikalinle birlikde 1920 yılın Nisanın 21’de kurşuna diziyorlar. (Fazıl Rza, Nakayev Safter, 2001:258)
Bölgede büyük karışıklık baş verir. Kırım savaş meydanına çevrilir ve teserrüfat tamam dağılır. 1921 yılda bölgeni büyük aclık bürüyür ve Asan ağır hastelenir. Bu da “Çorabatır” üzerinde çalışmanın yubanmasına sebep oluyor.
Asan 1922 yılda Akmesciddeki (Simferopol) Totaykıy Tatar Teknikumunda musiki öğretmeni gibi çalışmaya başlayır. Az zamanda bu¬rada nefesli orkestr teşkil edir. (İsmayıl Otar, 1996:3, sayı 17) Gündüzler ders deyib, geceler yeni musiki eserleri yazan Asan Rıfatov kısa zamanda «Totaykıy marşı», Bekir Çobanzadenin şiirine «İgid marşı», Şevki Bektörenin şiirine «Kış gününde dileyim», Umer Ipçinin şiirine «Genc bülbülcük» mahnılarını, elece de Leyli-Mecnun, Tahir-Zöhre dramlarına, A.S. Puşkinin «Bağçasaray çeşmesi» (Kırım Tatarcasına çeviren Osman Nuri Akçokraklı) uzun şiiri esasında hazırlanmış tamaşaya da musiki yazır.
Evinde pianinosu bele olmayan genc besteci klublardakı, mekteblerdeki aletlerinden faydalanarak tamaşalara musiki yazmakla kifayetlenmir, yarımçık kalmış «Çorabatır» operasını bitirir. Bir çok engellere, musiki aletleri, peşekar kadrlar, dekorlar ve b. kıtlığına bakmayarak, 3 perdeli, 6 şekyılli opera 1923 yılın Eylülunda Akmesciddeki (Simferopol) Kızyıl Asger Klubunda tamaşaya koyulur. Krım Tatar Musiki tarihinde ilk opera olan «Çorabatır» halkın coşğusuyla, alkışlarla karşılanır. Professor Bekir Çobanzade tamaşa hakkında yazır: “Bu Krımtatar sanatı tarihinde ilki görülen en güclü, en sevimli medeni, siyasi vakiye oldu. Eserin müellifleri Osman Akçokraklı ve Asan Refatov bununla halkının medeni heyatında silinmez iz koydular” (Fazıl Rza, Nakayev Safter, 2001:231)
1924 yılın Şubatında Kırım Devlet Dram Teatrında «Çorabatır» operası ikinci defe sehneye koyulur. Kommunist rehberliyi operanın çoklu tamaşaçı celb etdiyini, halkın reğbetini kazandığını, insanlarda vetenseverlik, milli hissler oyatdığını görüb narahat oldular ve ona engel yaratır.
1924 yılda Sovetler Birliyinin bir çok yerlerinde olduğu gibi, Kırımda da etnokrafik ve arkeoloji bir ilimi teşkyılat kuruldu. Buraya professorlardan Başkirov, Korozdin, Kaylanski ve Kırım Tatar alimlerinden Osman Akçokraklı, ressam Useyin Badaninski, Muhtar Hayreddinov, Bilal Cebbar, Asan Rıfatov ve başkaları dahil idi. 1925 yılda Useyin Bodaniskinin başçılık etdiyi etnokrafiya ekspedisiyasına dahil olan Osman Akçokraklı Sudak bölgesinin Kapıskor köyünde 17 yüzyılda yaşamış şair Canmehemmedin 1892 misralık “Tokaybey” eserinin kolyazmasını tapır. (Fazyıl Rza, Nakayev Safter, 2001:229). A. Rıfatov ise çoklu sayda folklor nümunelerini, halk mahnılarını, yırları, manileri toplayıb nota köçürdü. 1932 yılda onlardan yalnız 150-ni yayınlata bildi.
Asan Refatov 1926 yılda musiki eğitimi almak için Azerbaycana geliyor, Bakı Konservuatorunun bestecilik ve dirijorluk fakültesinde eğitim alır. Burada Boris Karakiçyevin sınfında teori dersleri alır. Üzeyir Hacıbeyovla yakından tanış olur ve onun yaratıcılığını derinden öyrenir. 1928 yıldan itibaren konservuatorun nezdindeki musiki teknikumunda teoriden ders demeye başlayır. Öyrencileri arasından Kara Karayev, Cövdet Hacıyev, Tovfik Guliyev, Seid Rüstemov gibi tanınmış besteciler yetişir.
Konservuatorun öyrencisi olan, teknikumda ders deyen Asan eyni zamanda yaratıcılığını da davam etdirir. Küçük hecmli eserlerle yanaşı, tamaşalara da musiki yazır. «E.T.» imzalı müellif «Kommunist» gazetesinin 1929 yıl 26 Mayıs tarihli sayındakı «Şark konserti» mekalesinde yazır: «İki gün önve Dövlet Konservuatoru tarafindan tertib olunmuş Şark konserti bütün göstericilerimizi isbat edici faktdır. Bu konsert konservuator professorlarından Karakiçev, Aysberk, Hacıbeyli, Mayılyan ve konservuator öyrencilerinden Zeynalov ve Rüfatovun yazyılarından bezi parçalar çalındı».( T. E., 1929: 26 Mayıs)
Ü.Hacıbeylinin rehberliyi ile keçirilen bu konsertden bir ay sonra-Haziranun 27’de Konservuatorda B.V.Karakiçevin sinfinin öyrencileri A.Zeynallı, K.Buruşteynin, A.Refatovun ve N.Karnitskoyun Azerbaycan halk musikisi esasında hazırladıkları eserlerden ibaret konsert keçiryılmişdir.(Azerbaydjanskaya Gosudarstvennaya Konservatoriya, 1972:59)
Asan 1930 yılda konservuatoru bitirse de, geri dönmeye telesmirdi. Çünki onun semereli fealiyyeti için burada imkanlar daha geniş idi. Bir çok hemyerlisi de burada ilim ve medeniyyet sahesinde çalışırdı. 1931 yılda o, konservuatorun rektor yardımçısı teyin edyıldi. Genc besteciye bu, büyük itimad idi. O, Bakıda yaşadığı müddetde Emele-Köylü Teatrında Riza Şövgünün «İreli»( 1929 yıl, 22 Nisan), Hacıbaba Nezerlinin «Yolda»(1930 yıl, 2 Aralık), Seyid Hüseynin «Kölge»( 1932 yıl, 6 Kasım), Kavril Karnellinin «Efiler» ve «Pambık verek»(1932 yıl), Azerbaycan Dövlet Dram Teatrında Cefer Cabbarlının «Almaz»( 1931 yıl, 13 Nisan) ve M. Danilovun «Kara su» (tercüme edeni: Bayramlı) (1931 yıl, 19 Şubat) tamaşalarına musiki yazır.
Fars şairi Firdovsinin anadan olmasının 1000 yılliyine Azerbaycanda da ciddi hazırlık gedir, eserleri tercüme olunur, «Şahname» mövzusunda mühtelif müsabikeler keçirilirdi. Asan da bu müsabike için «Gave» operasını yazırdı. Azerbaycanlı araşdırıcı Emin Abid yazırdı: “Son senelerde Rifetov Hesen «Gave”nin aslından istifade etmek şerti ile opera halında destelemeye başlayarak elan bezi hisselerini hazırlamışdır”.(Abid E., 1934:105)
«Kommunist» gazetesi 26 Eylül 1932 yıl 226 sayındakı bir ilanda yazıp: «M.F.Ahundov adına Büyük Devlet Opera Teatrı Türk Sektoru, 1932-1933 yıl mövsümü.
… Taza operalar: «Koroğlu», « Sefa», «Gave»
…Kompozitorlar(Besteçiler): Hacıbeyli, Magomayev, Zeynallı, Rüfatov». («Kommunist», 1932:26 Eylül )
“Kommunist” ve “Bakinski raboci” gazeteleri 1933 yılın Temmuzun 25’de Bakı teatrlarının 1932-1933 yıl tamaşa mövsümü çalışmalari hakkında müşavire çağırır. Gazete yazır ki, mesele hakkında maarif komissarı Cuvarlinski meruze edecek. Bedii hisseye aşağıdakı yoldaşlar çağırılırlar: Ali Kerimov, Magomayev, Ordubadi, Bülbül, Ü.Hacıbeyov, Rüfatov, Afrasiyab…”(“Kommunist», 1933 :24 Temmuz)
1934 yıl onun heyatda yükselişinin en yüksek nöktesi olur. Hemin yılın Haziranun 30’da keçiryılen tesis iclasında 32 yaşlı Asan Azerbaycan Besteciler Birliyine başkan, N.Karnitskaya (yardımçı), B.Çebanenko (mesul katip), G.Bruşteyn (yaratıcyılık bölmesinin müdiri), A.İtyakov, M.Kriştul, N.Tağızade ise teftiş komissiyasına üye seçilirler. 1935 yıl Mayısın 15’de keçirilen iclasda Azerbaycan Besteciler Birligi başkanı A.Rıfatov hesabatla çıkış ederek Birligin başkani gibi fealiyyet gösterdiyi müddetde 14 iclas, 16 müşavire keçirildiyini kayd edir.
1935 yıl Temmuzun 19’da Azerbaycan Besteciler Birliginin hesabat seçki iclası keçirilir. İdare heyetine A.Kerimov (başkan), Ü.Hacıbeyov (başkan yardımçısı), A.Refatov, M.Magomayev, K.Çernetsov ise Birlige üye seçilirler.(Azerbaycan Bestekarlar İttifakı, 1996:5-6)
3.Asan Rıfatov Krımda
Kırım Merkezi İcraiyye Komitesi Asan Rıfatovu 1935 yılda vatana devet ediyor. O, bu daveti memnunlukla karşılayır. Lakin Asan Rıfatova çalışmak ve yaratıcılıkla meşğul olmak için lazımı şerait yaratyılmır. Akmesciddeki Tatar Musiki Teknikumuna öğretmen teyin olunur. Lakin yene de onun normal yaşaması ve çalışması için şerait yaratyılmır. Bakıdan Krıma döndükden sonra zehmet hakkının büyük kısmını musiki aletleri almağa, yaşadığı konak evinin bir otaklı menzilinin kirayesini ödemeye harcleyir. Bu zorluluklara bakmayarak, halkına hidmet etmek isteyi onu geri dönmeye koymur. Ders demekle yanaşı, yaratıcılıkla da meşğul olur. Yusuf Bolatovunn «Toy davam edir», «Nesreddin Hoca», İlyas Tarkan «Hücum» pyeslerine musiki yazmakla yanaşı, Tatar yırlarının musikisini de nota köçürür. Önceler nota köçürdüyü yırlar üzerinde yeniden işleyir, onları aranjeman edir. Bütün bunlar onu halk musikisi esasında «Kırım süitası» adlı klassik eserini yazmağa heveslendirir.
1936 yılda Moskvada hazırlanmış taş plakaya Asan Rıfatovun «Kı¬zyıl asger marşı», «Pioner marşı», «Kırım süitası» gibi eserleri ve nota köçürdüyü halk yırlarından «İki pugu», «Armut dalda sallanır» ve «Şompul» dahil edilir. Bu, onun eserleri yazılmış ilk ve son plak olur. Ele hemin yıl onun «Toy davam etdir» eseri Sovetler Birliyinde keçirilen radio festifalına ve «Şüşter» süitası ise Azer-baycan Besteciler Birligi tarafinden Üzeyir Hacıbeyovun ve Asef Zeynallının eserleri ile birlikde Eylül ayında Parisde keçirilen bir festifala gönderilir.
Özbekistanda ve Kırımda gözel sesi, yüksek aktyorluk bacarığı ile şöhretlenmiş Sabire Erecepova hemin günleri hatirelerinde bele tesvir edir: “O zaman bana çok yardımı deyen Reşat ağanın(Reşat Rıfatov hemin devrde Kırım radiosunun musiki redaksiyasına başçılık etmişdir-A.Ş.) atası Mamut efendi, kardaşı Asan Rıfatov bizim milli musiki medeniyyetimizin tarihinde mühüm yer tutur. Reşat ağa kendi kayet istedadlı adam olub, bütün Kırım yırlarını(halk mahnılarını-A.Ş.), elelhüsus Bağçasaray bölgesının yırlarını mükemmel bilirdi. Kendi iyi mandalina çalar ve yırlar okuyardı. Benim yırlar okumağımda onun çok faydası oldu. Birincisi, Reşat ağa bizim standart dilimizi yahşı bilirdi. Benim dilimi ve diksiyamı düzeltmeme büyük yardımı oldu. Ben Reşat ağadan çoklu Bağçasaray yırı öyrendim.
Reşat ağanın babası Kırımın en usta santurçusu idi. Santur Özbek halkının çan dediyi musiki aletidir. Mamut efendi santurunı öyle çalırdı ki, eşidenler onun ustalığını heç bir vakt unutmazlar...
1936 yılda ben Moskvaya Ümumittifak Radio Festifalına Kırımdan yırçı olarak getdim. Orada mükafatlandırılanlar sırasında oldum. ...Konsert Çaykovski adına konsert zalında oldu. Konsertde ben Asan Rıfatovun veolençel, pianino ve benim sesim için işlediyi “İki pugu” yırını ve “Nogay beytleri”ni yırladım. Bu konsert benim hatiremde ebedi kaldı” (Erecepova Sabire, 1995:68)
Sabire Erecepovanın tesvir etdiyi bu konsertde Asan ve Reşat Rıfatov kardaşları, Mamut Nedim gibi Kırımın tanınmış musikiçileri de iştirak etmişdiler.
Asan Rıfatov halk efsanesi esasında «Arzu kız» adlı opera yazmağa başlayır. Üzeyir Hacıbeyov «Koroğlu» operasını Büyük Oktyabr Sosialist İnkılabı adlandırılan çevrilişin 20 yıldönümüne hesr etdiyi gibi, Asan da aynı yolu tutarak «Arzu kız» operasını yazırdı. 1937 yılın Nisanın 24’de teknikumda keçirilen bir toplantıda o, ders yılınde görülen çalışmalarden danışarken demişdir: «Arzu kız» operasını bitirmek üzre¬yem. Kismet olsa Oktyabr bayramı günlerinde sehneye koyulacak...»
Çok teessüf ki, onun bir çok arzuları gibi «Arzu kız» operasının sehneye koyulması da baş tutmadı. Ele hemin toplantıda çıkış eden öyrencilerden biri: «Rıfatov bize Sovyet gazeteleri okumağı ya¬sak edir... Opera yazmağa başkaları da tapılar...» gibi iddialı ve ittihamedici bir çıkış edir. Ele bu toplantıdan üç gün sonra kardaşı Refatla birlikde göz altına alınması önce planlaşdırıldığından heber verir.
Çünki artık Sovyetler Birliyinin her yerinde kütlevi hebsler başlanmışdı. Rusiyanın işğal etdiyi Türk-Tatar halklarını azad edib müstekil devletlerini yaratmak isteyen teşkilatın üyelerinden çoku göz altına alınmışdır. Kislavodskda göz altına alınarak Baküya sorğuya getirilmiş professor Bekir Çobanzadenin 12493 saylı sorğu dosyasında «göz altına alınan günedek ben (B.Çobanzade-A.Ş.) eksinkılabi, milletçi mövkede durmuşam ve SSRİ-den ayryılmak şerti ile Türk-Tatar halklarının vahid, özgür devlet halında birleşmesi (Vahid Turan Devleti) meksedini karşıya koymuşam» ifadesi de var. 1937 yılın Şubatın 16’da soru hakiminin «Siz daha kimlerle alakedar idiniz?» sorusuna cavabında o, 1929 yıldan besteci A.Rıfatov, 1925 yıldan Yakub Zeki, Salman Mümtaz, Hanafi Zeynallı, Medine Kiyasbeyli, Asiya Akimova, 1930 yıldan Elekber Adıgözelov, Rüstem bey Sultanov, İdris Hasanov, 1933 yıldan Ruhulla Ahundov ve başkaları ile birlikde mübarizelerini davam etdirdiyini söyleyir. (Bünyadov Ziya, 1993: 91, Babayev Adil, 2003:87)
Yalnız Azerbaycanda deyil, SSRİ-nin ekser şeherlerinde giden bu sorulardan Kırımda yaşayan milletçiler dışta kala bilmezdiler. 1937 yılın Nisanın 27’de Asanı ve kardaşı Refatı burjua milliyyetçisi ve halk düşmeni adı ile göz altına alarak bütün eserlerini müsadire etmekle kifayetlenmir, 1938 yılın Ağustosun 8’de babaları 78 yaşlı Mamutu da göz altına alınıyor.
Professor Bekir Çobanzade 1937 yılda soru hakimi tarafinden dindirilerken Sovyet hükumetine karşı mübarize aparmak için 5 grup yaratıldığını söyleyir. Bu grupların biri Bakıda okuyan Kırımlı öyrencilerden ibaret imiş. Grupa Bekir Çobanzade rehberlik edirmiş. Onların arasında Kürkçü Hüseyin, Toplu Osman, İsmayıl Ametov, Enan Abdürrahman, Ağmolla Tanabeyli, Tarki Zeki ve başkaları ile yanaşı, Kırımda - Simferopolda öğretmen işleyen Reşid ve Asan Rıfatovun da adı çekyılir. (Babayev Adil, 2003:88)
Bu gözaltına almalar de Rıfatov ailesinden el çekilmir. Baskı ve tezyiklere dözmeyen annası Fatma Rıfatov 1943 yılda ağır hastalikden ölüyor. Bir yıl sonra ise kız kardeşi Ayşe Refatov Özbekistana sürgüne gönderiliyor.
Sonuc
Belelikle, Kırımda ilim, eğitim ve kültürle uğraşan bir ailenin yaşamasına da Rus somurgeçileri son goyur.
Bu aileni Azerbaycanla bağlılığı ise hale tam aydınlaşmayıp. Böyle ki, feal Bolşevik olan Midat Rıfatovun Azerbaycana gelerek milli degerleri, Türk birliyini tebliğ eden “Şelale” dergisinin(19.01.1913-21.03.1914) basınına yardımçı olduğunu yazırlar. (Fazıl Rza, Nakayev Safter, 2001:257). Bu aileye yakın olan, Asan Rıfatovla bir neçe eser tamaşaya hazırlayan Osman Akçokraklı 1934 yılda milletçilikde ittiham edilerek çalışdığı Eğtim Unversitesinden dışa atılıp, baskıya maruz kaldıkta Bakıya kız kardeşinin yanına gelir. (Fazyıl Rza, Nakayev Safter, 2001:231).
Bütün bunlar onu gösterir ki, Asan Rıfatov musiki eğitimi almağa gelmezden önce de ailenin Azerbaycanla sık bağlantısı varmış. Teessüf ki, bu insanın hizmetleri lazımınca kiymetlendirilmeyib ve fealiyyeti öyrenilib, tebliğ edyılmeyib. Azerbaycanda Konservuatoruna armağan olan büyük bir kitabda onun adı uç yerde-58, 64 ve 68 sehifelerde ümumi siyahıda çekilib. Rektor yardımçısı işlemiş, Besteciler Birligine başkanlik etmiş, tamaşalara musiki yazmış, opera bestelemiş, musikiçi kadrolar hazırlamış insana karşı haksızlık deyılmi?!(Azerbaydjanskaya Gosudarstvennaya Konservuator, 1972)
Kaynaklar
1. Abid Emin. (1934) Firdovsi «Şahname» seçilmiş dastanlar, “Azerneşr”, Bakı.
2. Azerbaycan Bestekarlar İttifakı (1934-1994), (1996), « Seda» neşriyyatı, Bakı.
3. Azerbaycan teatrının salnamesi (1983). II hisse (1920-1930), “Yazıçı” neşriyyatı, Bakı.
4. Babayev Adil (2003). Elimizin ve elmimizin soykırımı (I kitab), “Bakı Üniversiteti neşriyyatı”, Bakı.
5. Bektöre Yalkın.(1993). Asan Refat «Kırım» üç aylık fikir ve kültür dergisi, sayı 3, Nisan-Mayıs-Haziran.
6. Bünyadov Ziya. (1993). Kırmızı terror. Azerbaycan devlet neşriyyatı, Bakı
7. Erecepova Sabrie.(1995) Menim enişli-yokuşlu yollarım, “Tavriya” neşriyyatı, Akmescit.
8. Fazyıl Riza, Nakayev Safter.(2001) Kırımtatar edebiyatının tarihi.(Kıska bir nazar), Akmescit.
9. «Hücüm » dergiı(1930-1932)
10. Hüseyin oğlu Ali Şamil. (2008).Bestekarlar İttifakımızın ilk sediri-Asan Rıfatov. “Yom”(Türk dünyası medeniyyet dergisi-rüblük Yaz), , sayı 9, Bakü.
11. Hüseyin oğlu Ali Şamil. (2008). Asan Rıfatovun şerefli ömürü, acı taleyi. “Musiki dünyası” dergiı, sayı 1-2, Bakü.
12. Kerimov İnkilab.(1969). Sovet Azerbaycanın genclik Teatrı, Bakı.
13. «Kommunist» gazetesi (1932). 26 Eylül , sayı 226
14. «Kommunist» gazetesi (1933). 24 Temmuz, sayı 170
15. Otar İsmayıl.(1996). Kırımda Totayköy pedakoji teknikumu hakkında. «Kırım» (üç aylyk fikir ve kültür dergisi) dergisi, sayı 17.
16. T. E.(Tahir Esed (1929). Şark konserti. «Kommunist» gazetesi, 26 Mayıs, sayı 119.
17. Азербайджанская Государственная Консерватория имени Узеира Гаджибекова.1921-1971.(1972) Составител Э.Г.Аббасова, Д. Х.Данилов, Л.Б.Карагичева, К.К.Сафар-Алиева. Азербайджанская Государственное Издательство, Баку.
Ali Huseyin Shamil
Azerbaijan National Academy of Sciences
Institute of Folklore, Baku-Azerbaijan
AZERBAIJANI AND CRIMEAN COMPOSER
ASAN RIFATOV AND HIS ROLE IN OUR CULTURE
Abstract
While struggling for independence, the nations under Russian occupation, were supporting one another openly or confidentially. It did not escape from gendarme’s and KGB’s attention. They started realizing open and confidential punishment measures against freedom fighters. Asan Rifatov who was born in Crimea in 1902 and left for Baku in 1926 to study is one of the personalities facing punishment by KGB. He was interrogated in Crimea in 1937.
Asan Rifatov who was shot by KGB at 35 played an important role not only in Crimean and Azerbaijani music moreover his great efforts covered the development of the whole Turkic culture. At the very young age-21 he wrote the first opera of Crimean turks “Chorabatir” and staged it.
His compositions were played in the feasts and festivals organized in Baku, Moscow and Paris. Asan Rifatov, a composer and teacher in music, was invited to Crimea from Baku in 1935 where he was shot to death in 1937. His father, mother and siblings were apprehended later on being either shot to death or sent to jails.
Key words: Asan Rifatov, opera “Chorabatir”, music life in Crimea, Union of Azerbaijani composers
Çap olundu: Zeitschrift für die Welt der Türken / Journal of World of Turks, ZfWT Vol 1, No 1 (2009) sehç 83-92
|