Azerbaycan medyasında Mahtımkulu ile ilgili ilk araştırma 1923. yılda “Maarif ve medeniyet” dergisinin 8-9 saylarında yayınlanıp. 1883. yılında Azerbaycan’ın Şeki şehrinde doğan Salman Mümtaz 1887-1920 yıllarda Aşkabat da yaşıyor. Ticaretle uğraşsa dergi ve gazetelerde şiirler ve makaleler yayınlatıyor. Doğunda iyice tanınan “Molla Nesreddin” dergisine muhabirlik yapıyor.
1920 yıllardan ilmi araştırmalar aparan Salman Mümtaz Azerbaycan edebiyatı hakkında yazdıklarını gazete ve dergilerde yayınlatmakla beraber bir çok kitapları da yayınlatıyor. O, tek Azerbaycan şair ve yazarlarını araştırmıyor, Türkmen, Özbek, Uygur vb. Türk halklarının hakkında da bilgi veriyordu.
“Türkmen şairleri” makalesinde yazıyordu: “Komşuluğumuzda Kızılsu(Krasnovodsk), Mankışlak(Gümüş tepe), Günbeti-Kabus, Astrabad, hususin Mavarayi-behri-Hazar gibi yerler vardır ki, o yerlerde bu gün tamam ile bizim şivemize yakın lehçede danışan Türkmenler yaşamaktadırlar”.
Makalesinde Ahmet Yasevinin, sufi Allahyarın, Mişribin, Durdu Şeyhin Mahtımkulunun, Zelilinin ismini hatırladıktan sonra Salman Mümtaz Mahtımkuluya hususi dikkat yetiriyor. Mahtumkulu ile Durdu Şehinin “Sorğu-qaytarğu”suna geniş Türkmence yayınlatan araştırıcı etek yazıda Azerbaycan Türkçe sinde anlaşılmayacağı hesap ettiği sözlere böyle izah veriyor: tosiye-aheste-aheste yerimek ber-ver, şeyledir-şöyledir, beledir, bar-var, gögde-gövde,beden, uluk-oluk, olacak, kiyamet günü, tayak-dayak, degenek, çomak. Şu izahlar farkın ses değişiminden başka bir şey olmadığını gösteriyor.
Salman Mümtaz makalesini şöyle bitiriyor: “Gelecek sayımıza Maxtımkulunun filozofane şiirlerinden bahis edeceyiz” Ne yazık ki, onun şu makalesine rastlamadık. Salman Mümtaz arşivinde Mahtımkulunun birkaç şiiri korunuyor. Salman Mümtaz hattı ile olan şu şiirler Türkmencedir. Mahtımkulunun “Bile”, “Yakşıdır”(İyidir), “Bulmasa” koşmaları ak, saya kağıtlara kara mürekkeple, Arap elifbasıyla yazılmış, bazı sözlerin tercümesi, bazı sözlere izahat verilmiştir.
1927. yılında Azerbaycan edebi ictimaiyyetinin dikkatini Mahtmkulu Farakiye yöneltmek isteyen araştırıcılarından biri de Emin Abid olmuştur. O, Bakıda yayımlanan “Maarif işçisi” dergisinin 3, 4, 6-7 saylarında yayınlattığı “Hiçe vezninin tarihi” makalesinde Mahtımkulu Farakinin “Çok yigitler gelip-keçti cihandan” mısrasıyla başlayan 5 bentlik şiirini yayınlatmış ve Kafkasya, Anadolu, Mavarayi-Hazar (Türkmenistan) Türkleri arasında hiçe vezninin numuneler ile karşılaştırmıştır.
Emin Abid Türk şiirinde hiçe vezninin tarihini araştırdığından Orhon-Yenisey abidelerindeki yazılardan, Kaşkarlı Mahmudun “Divani lüğeti it-Türk”ünden, Yusif Xas Hacibin “Kudatku-bilig”inden, Ahmet Yasevinin “Divan”ından, “Yusif Züleyxa”dan, Yunis Emre şiirlerinden başlamış çağdaşı olan şairlerin yaratıcılığına dek olan geniş bir devri göz önünə sermiştir.
|