Ali Şamil Hüseyin oğlu
Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Folklor Enstitüsü
Bakı- Azerbaycan
.
ABDÜLKADİR İNAN VE MUHACİR AZERBAYCAN GAZETESİ “BİLDİRİŞ”(1930-1931)
Özet: Azerbaycan muhacirlerinin 1930-1931 yıllarda İstanbul’da yayınlattıkları “Bildiriş” gazetesinin 1931yılındakı 11 Haziran-13 Ağustos saylarının mesul müdürü B.Süleyman olmuştur. Araştırıcılar B.Süleyman Abdülkadir İnan olduğundan uzun yıllar habersiz olmuşlar. gazetenin yayınlanmasında Azerbaycanlılarla birlikte Başkurt Abdülkadir İnan, Kırım Tatarı Cafer Seyit Ahmet Kırımlıda yakından iştirak etmişler.
Gazetede Abdülkadir İnanın imzasıyla Başkurtıstanlı Abdülkadir “Başkurtıstan meselesi ve Başkurt harekatı (Şamson Tipeyefin eseri münasebetiyle)” makaleleri yayımlanmıştır. Onun “Bildiriş”de “Edil Ural elinde”, “Muhtelif haberler” rubrikası altında yayımlanmış ilgili makale ve haberleri de oldukça dikkati çekendir.
Abdülkadir İnanılın faaliyeti öğrenilse de siyasi faaliyeti ve publisistikası lazımınca öğrenilmemiştir. Bu konunun araştırılması Azerbaycan Başkurtıstan alakalarının öğrenilmesine ve Abdülkadir İnanılın ilmi faaliyetinin daha ince anlaşılmasına yardımcı olar.
Anahtar kelimeler: Azerbaycan muhacir medyası, “Bildiriş” gazetesi, Başkurt-Tatar elleri, Abdülkadir İnan, Sovyet irticası.
Giriş
XX yüzyılın başlarındaki Rus-Japon ve Birinci Dünya Savaşları Rusya İmparatorluğunun çöküşünü hızlandırdı. Dünyanın altıda birini tutarak 130 halkı esaret altında saklayan Rusya Azerbaycan’ı da 100 yıldan çok esarette saklamıştı. Yıllarla esaret altında olan halklar kendi devletlerini kurmak uğrunda savaşa atıldılar. 1918 yıl Mayısın 28’de Azerbaycan kendi özgürlüğünü ilan etti. Maalesef ne mağlup Rusya, ne de dünyanın başka gülcü devletleri yeni yaranan Cumhuriyetleri tanımak istemediler.23 ay ömrü olan Doğunun ilk Cumhuriyeti-Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Rus ekserlerinin ayakları altında kaldı. Bolşevikler azaldık, sulh, beraberlik, 8 saatlik iş sloganlarıyla sade insanların bir kısmını maharetle aldata bilmiştiler. Dünyanın gelişmiş devletlerinden yardım alan Rusya Sovyetler Birliyi adıyla eski sınırlarına kayıttı. Genç özgür devletler ise yeniden esaret altına düştüler. Halklar yeniden azaldıklarını elde etmek için mübarezeye kalkmıştılar. Yalan ve zülüm üzerinde kurulmuş şu hakimiyete karşı binlerle insan ayaklanmıştı. Sovyetlerin ceza makinesi acımasızcasına insanları kurşuna düzüp, ceza evlerine ve sürgünlere gönderirdi.
Onların siyasilerinin, aydınlarının çoğu sömürgeye karşı kavganı davam ettirmek için dış ülkelere kaçmak zorunda kaldılar. Katliamlar, hapsılar, ara vermiyordu. Azerbaycan’ın siyasileri ve aydınları azaldık savaşını davam ittirmek için dış ülkelere muhaceret etmek zorunda kaldılar. Muhacerette olan Azerbaycan siyasileri ve aydınları Türkiye’de birkaç dergi ve gazete yayınlatırdılar. Onlar tekçe Azerbaycan meselesinden değil, Sovyetler Birliğinde esarette kalan halkların da durumundan yazırdılar.
İki yıldan çok perakende faaliyet gösteren Azerbaycan siyasi hadimleri, aydınlar eski cumhur reisi M.E. Resulzade’nin gelişile toparlanmağa başladılar. M.E.Resulzade 1922 yılda Türkiye’ye «Müsavat» par¬tisinin «Harici Ülkeler Bürosu»nu, 1924 yılda Azerbaycan Milli Merkezini açtı. Türkiye’nin İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon, Kars, Iranın Tahran, Tebriz, Reşt, Erdebil ve b. şehirlerinde partinin özeklerini yarattı.(Şimşir,2002:29)
1922 yılda İstanbul’da “Yeni Kafkasya” adlı dergi yayına hazırlandı. M.E. Resulzade’nin izini olmadığından dergi eski Buhara Cumhur reisi Osman Hocanın adıyla yayına başladı.. Ayda iki sayı basılan dergi 1927 yıla dek, yeni 100 saya dek davam etti. Muhacerette basılan gazete, dergi ve kitapların çoğuna redaktörlük etmiş Mirze Bala Memmedza’de “Yeni Kaf¬kasya”nı “yalnız Azerbaycanlıların değil, Rus esareti altındaki bütün Türklerin” ilk dergisi adlandırırdı.(İbrahimli,1996:119)
Sovyetler Birliğinin tazyikleri ile “Yeni Kaf¬kasya” kapatıldı. Bu kapatılmayla hesaplaşmayan muhacirler «Azeri Türk», «Yaşıl yaprak», «Odlu yurt» dergilerini yayınlattılar. Bu dergilerin programı da “Yeni Kafkasya”nınki ile aynıydı. Sovyetler Birliğinin tazyikleri arttıkça muhacirlerin durumu da çetinleşirdi. Dergiler kapatılırdı.
1. “Bildiriş” gazetesinin tarihinden
Azerbaycan siyasi hadimleri ve aydınlarının Türkiye’de yayımladıkları gazete ve dergiler hakkında son yıllarda hayli araştır¬ma yayınlanıp. Maalesef çok karanlıklar da kalır. Muhacir Azerbaycan matbuatından ve edebiyatından yazan araştırıcılarımız ara-sıra “Bildiriş” gazetesinden de yada salipler. Amma onun hakkında özel araştırmaya yoktur. Azerbaycancılık davasının önderlerinden M.E.Resulzade’nin fikrinin mahsulü gibi meydana çıkan «Bildiriş» gazetesi milli mübareze tarihimizde şerefli bir yer tudur. Onun 70 yıl önce söyledikleri geç de olsa reallaştı. Azerbaycan 1991 yılda Ekiminde özgürlüğünü ilan etmekle 1918 yıl 28 Mayısta kurulmuş olan Halk Cumhuriyetine yeniden kayıtmış oldu
.
1.1. «Bildiriş» gazetesinin araştırılmasına bir bakış
«Bildiriş» gazetesi hakkında yazılanları iki kısma ayırtmak olar:
1. Muhaceret matbuatımızı öğrenmeyi karşısına maksat koymuş araştırıcıların yayınları;
2. Muhacir edebiyatımızı, tarihimizi araştıran yazarların mevzuları ile bağlı «Bildiriş»den bahis etmeleri.
Birinci kısma Abid Tahirli ve Alhan Bayramoğlu gibi matbuat tarihimizden kitaplar yazan araştırıcılar dahildir.
İkinci kısma ise siyasi tarihimizi, partilerin tarifini, kültür tarihimizi araştıran Mövsüm Aliyev, Halettin İbrahimli, Nesiman Yakuplu, Sabahattin Şimşir, Ali Şamil ve b. dahildir. Onlar «Bildiriş» gazetesi hakkında yazmağı karşılarına maksat koymasalar da bu berede okurcuya oldukça meraklı bil¬giler vermişler.
Dövürün içtimai-siyasi manzarasını göz önüne getirmekte, muhacir matbuatımızı tarihinde «Bildiriş» gazetesinin yerini uygulamakta yukarıda adını çektiğimiz ve çekmediğimiz yazarların eserlerinin hususi yeri var.
Birinci kısma dahil ettiğimiz araştırıcılardan Abid Tahirli «Azerbaycan muhacir matbuatı» kitabında «Bildiriş»in(Tahirli, 2002) de adını çekip. Azerbaycan muhacir matbuatını monografiye yazmağı karşısına maksat koymuş araştırıcı teessüfler ki, bu gazetenin muhaceret matbuatı tarihinde hiz¬meti hakkında bir-iki cümle yazır. Halbuki, ondan önce yazılmış kitaplarda, Halettin İbrahimli, Nesiman Yakuplunun kitaplarında «Bildiriş» gazetesi hakkında hayli bilgi vardır.
Filologiya elimleri doktoru Alhan Bayram oğlu «Azerbaycan muhaceret matbuatına dair mülahazalar (1920-1990 yıllar)» kitabında(Bayram oğlu,2004) Abid Tahirli’nin yol verdiyi dikkatsizliyi aradan kaldırarak «Bildiriş» gazetesi hakkında 7 sayfa bilgi verip. Dersliğin hacmine nispeten büyük görünen bu bilgi önceler yazılanların tekrarıdır.
Biz «Bildiriş» gazetesi hakkında yazılanları geniş tahliline girişmeyerek yalnız yanlışlıklar yazacağız ki, gelecekte tekrarlanmasın.
İkinci kısma dahil ettiğimiz araştırıcılardan Mövsüm Aliyev yazır: «Hemen yıllarda onun (M.E.Resulzade’nin-A.H.) redaktörlüğü ile «Azeri Türkü» (1928-1931), sonra ise «Odlu yurt» (1929-1930) jurnalleri ve haftalık «Bildiriş» (1929-1931) gazetesi de neşir edilmekte idi»(Aliyev, 1991:13). M. Aliyev gazete ve dergilerin basılma tarihlerinde dolaşıklığa yol verip. «Odlu yurt» dergisinin son sayı 1930 yıllarda değil 1931 yılın Temmuz-Ağustos tarihi ile, «Bildiriş» gazetesinin ilk sayı ise 1929 yıldan değil 1930 yılın 7 Ağustosunda yayımlanmıştır. «Bildiriş» gazetesinin M.E.Resulzade’nin redaktörlüğü ile basılmasını ispatlayan hiç bir belge yoktur.
Azerbaycan siyasi muhacirlerinden yazan Halettin İbrahimli «Bildiriş» gazetesinden söz açarken yazır: «7 Ağustos 1930 yıldan itibaren Azerbaycan muhacirleri ilk siyasi haftalık gazete olan «Bildiriş»in neşrine başladı. Bu gazetenin imtiyaz sahibi de A. Kazımzade, mesul müdire Kemal idi. (1931 yıldan mesul müdür M.B.Memmedzade oldu)». (İbrahimli, 1996: 120) Gazetesinin imtiyaz sahibinin A. Kazımzade, mesul müdirenin Kemal olmasını yazmakta haklı olan araştırıcı nedense 1931 yılın Haziranın 31 çap olunan 45 sayından hemen yılın Ağustosun 27 çap olunan 56 sayına dek mesul müdür B.Süleyman olduğuna dikkat yetirmeyip(Şamil, 2004:12). Onu da hatırlasak ki, gazetenin son üç sayındaki “umumi neşriyat ve yazı işleri müdürü Mirze Bala” da, Kemal da M.B. Memmedzade’nin imzalarıdır.
Nesiman Yakuplu «Müsavat partisinin tarihi» (Yakuplu, 1996). kita¬bında «Bildiriş» gazetesinin neşir tarihi, rubrikaları, mevzusu hakkında da¬nışsa da B.Süleymancın adının gazetenin rehberi gibi gedmesine ve B.Süleymancın şahsiyetine dikkat yetirmemiştir.
Türkiye’de ise Sabahattin Şimşir “Azerbaycanlıların Türkiye’de siyasi ve kültürel faaliyetleri” ve “Azerbaycan’ın istiklal mücadelesi” kitaplarında “Bil¬diriş” gazetesinden geniş söz açır( Şimşir,2000:57-61). Birinci kitap 1999 yılda müellifin tarih elimleri doktoru adı alması için hazırladığı tez esasında yazılıp.İkinci kitapsa 2002 yılında İstanbul’da yayınlanıp. Türkiye’de muhaceret tarihimizi, hem de «Bildiriş» gazetesini öğrenen bundan değerli bir araştırma görmedik. S.Şimşir yazır: “Gazetenin ilk sayfası başyazı dışında Azerbaycan haberleri manşetten olmak üzere, Rusya'daki diğer olaylara önemine göre yer verirken, ikinci sayfa üst kısım itibari ile benzer haberlere devam etmiş, alt kısım da ise bir yazı dizisi yer almıştır. Üçüncü sayfanın bir kısmı Türkiye'ye ayrılırken, bir de hatıra yayınlamaya çalışılmıştır. Dördüncü sayfada ise Türk Dünyası haberleri ile birinci sayfanın devamı olan haberler yer almıştır”(Şimşir,2002:66)
S.Şimşir gazetenin amacından danışırken “Bil¬diriş” gazetesinin “İkinci yıl” baş makalesinden aşağıdaki parçanı verir: "Vereceğimiz malumat, Türk milletinin ana beşiği olan kardeş Türkistan'a, Türkistan'la Anadolu arasında uzanan zengin ve güzel Azerbaycan'a, Hazar imparatorluğunun, Altın ordu sal¬tanatının yerinde duran ve Kazan'la Başkurtıstan'dan ibaret Edil-Ural Türklüğüne, Karadeniz'in şimalinde Anadolu ile kar¬şı- karşıya duran sevimli ve güzel Türk Kırım'a ve şimalî Kaf¬kasya'ya ait olacak, 40 milyon Türk'ün yaşadığı bu arazide cereyan eden hadiseleri, millî istiklâl mücadelelerini tenvir ede¬cektir." (Şimşir,2002:67)
Ali Şamil E.Ağaoğlu’nun «Solovkide gördüklerim» hatıralarını yayına hazırlamağı karşısına maksat koysa da «Bildiriş» gazetesi hakkında değerli fakları okurcuya çattırmakla konuya merak oyada bilmiştir.
Latin elifbasıyla, A-2 formatla çıkan gazetenin baş makalesinde deyiler: “Bu günden itibaren her hafta muntazam intişar edecek olan “Bildiriş” gazetesi yakın, uzak ve orta Şarkda, bilhassa Türk dünyasında cereyan eden siyasi, milli harsı ve içtimai harekatlar hakkında mevsuk malumat vermekle Türk efkarı umumiyesini tenvire çalışacaktır.
Türk dünyasının yegane müstakil devleti ve Şarkin yegane cumhuriyeti olan Türkiye’deki alemşümul ıslahat hareketini terviçle “Bildiriş” bu hususta ve Türkiye’nin alelumun iktisadi harsı, edebi ve içtimai yenilikleri hakkında okurcularına malumat verecektir.
“Bildiriş” Azerbaycan, Türkistan, Edil-Ural, Şimali Kafkasya, Kırım, Gürcistan ve Ukrayna’da cereyan eden hadiseleri bildirmekle beraber Sovyet Rusya’ya ait siyasi, iktisadi, içtimai hayat sayfalarını gösteren vakalar hakkında dahi karilerini tenvir edecektir.
“Bildiriş” İran, Afgan, Hint gibi şark memleketleri hakkında malumat vereceği gibi, Mısır, Suriye, Filistin, Hicaz gibi Arap dünyasındaki vakaya ait dahi kendi sütunlarında yer verecek ve Avrupa’da cereyan eden muyum havadisi kaydetmeye çalışacaktır”.
Bu baş yazı gazetenin programını kendinde aks ettirir.
Gazete ele ilk sayından verdiyi vade sadık kalır. Birinci sayfası’nda “Sovyet Rusya’sında”, “Amerika’da GPU” “Kafkasya’da siyasi vaziyet”, “Son haberler”, “Yeni Rus-Çin ihtilafımı?”, “İki ayda 18000 mevkuf” yazıları ve bir ilan verilmiştir. İlanda yazılıp: “Solovkide gördüklerim… Solovki menfasında bulunmuş Azerbaycan istiklalçıları’ndan bir gencin meraklı hatıralarını gelecek nüshamızda okuyunuz!”
Gazetenin verdiyi ilanlar da meraklıdır. İlk sayından sona dek 4. sayfası’nda “Odlu yurt” dergisi için abone kampanyası aparılıp. Lakin “Azerbaycan, Gürcistan, Şimali Kafkasya, Türkistan ve Ukrayna istiklalçıları tarafından ayda bir defe Fransızca neşir edilen “Prometey”, “Ayaz İshaki beyin baş muharrirliyi ile cihan, Edil Ural ve Kırımın istiklaline yardım eden “ Milli yol” ve“Kırım Türklüğü istiklal fikrini terviç eden “Emel” mecmuasına ilk sayıdan başlayan abone kampanyası 1930 yıl Eylülün 18 sayından sonra dayandırılıp. (Şamil, 2004:11).
2. «Bildiriş» gazetesinin yazarları
Her bir neşrin siyasi hattını onun etrafına toplaşan müellifler tayin edip. Onların dünya görüşü, toplumdaki durumu, şahsiy¬et¬leri, yazdıkları makalelerde öz eksini tapir. Bu bakımdan «Bildiriş» gazetesinin etrafında toplanan kişilerin iradesine hayran kalmak olur. Yazarların hepsi zengin bir ömür yaşamış, siyasi mübarezede metinleşmiş, hayat ve yaratıcılık tecrü¬besi toplamış efendilerdir. Milli düşünceli, Rusya’nın imparatorluk siya-se¬tine karşı kavgada berkimiş bu kişilerin öncülü Azerbaycancılık davasının yorulmaz kahramanı Mehemmed Emin Resulzade idi.
2.1 Mehemmed Emin Resulzade
Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin yaratıcılarından biri, görkemli içtimai-siyasi ve devlet hadimi, istedadlı alim, jurnalist ve publi¬sist Mehemmed Emin Hacı Molla Elekber oğlu Resulzade 1884 yıl Yan¬var(Ocak) ayının 31’de Bakı yakınlığındaki Novhanı köyünde doğmuştur. O, siyasi ve edebi faaliyete genç yaşlarında. 1902. yılda başlamıştır. Hemen yıl «Müslüman gençlik teşkilatı»nı yaratmış, sonradan bu teşkilat «Demokratik Mü¬sa¬vat Cemiyeti» adıyla tanınmıştır. Onu im¬zasına ilk defe Tiflis’de Mehemmed ağa Şahtahtlının redaktörlüğü ile yayınlanan «Şarki Rus» gazetesinin 1903. yıl 20 sayında rast gelinir(Aliyev, 1991:5).
«Müslüman gençlik teşkilatı»nı sonradan RSDFP Bakı Komitesinin «Hümmet» grubu ile birleşmiş ve hakkında çok danışılmış ve yazılmış «Hümmet» gazetesini Bakıda 1904 Yılın Oktyabrında(Ekim) yayınlamışlar. Hektogramda gizli yayınlanan ve sayı bir kaç yüzü olan bu gazete Azerbaycan'da siyasi kurumların anadilli ilk gazetesi sayılır. (Hüseyinov,1988:58).
M.E.Resulzade sosyal-demokratların “Tekamül”, “Yoldaş”, “Davet-Koç” ve b. yayınlarından(1905-1907) iştirak edip. İ.V.Stalninle de bu dövürde tanış olur ve onun ölümden kur¬tar¬masında, Bayıl ceza evinden kaçırılmasında faal iştirak edip(Resulzade,1997:15). Bakıda yayınlanan «Hayat», «Füyuzat», «İrşad», «Tarakkı», “Te¬ka¬mül», «Yoldaş» ve b. gazetesinde, jurnallarda çıkış ederek(ASE,1984:137) publisist kimi tanınıp, bir müddet «İrşad» gazetesinin muvakkati redaktörü olmuştur.
M.E.Resulzadenin ilk muhacereti 1909 yılın başlarına tesadüf edip. O, çar polisinin onu izlediğinden haber tuttukta Bakıdan İrana geçir. Orada şahlık usul-idaresine karşı başlanmış meşruta harekatında faal işti¬rak etmiştir. Az bir zamanda kazandığı nüfuza göre onun redaktörlüğü ile «İranı-nov» gazetesi neşre başlayıp. Gazetede elimi, bedii ve publisistik ya¬zı¬ları ile çıkış eden M.E.Resulzadenin faaliyetini tanınmış içtimaı-si¬ya¬si hadim Seyid Hasan Tağızade (1878-1969) «Sühen» jurnalına(1955 yıl, sayı 4) yazdığı makalede bele karakterize edip: «Modern Avrupa ga¬zetesi for¬masını ilk defe İrana getiren M.E.Resulzade olmuştur»(Aliyev,1989:3)
Rusya’nın Irandaki sefirinin tekidi ve şah memurlarının tazyiki ile M.E.Re¬sulzade 1911 yılın Mayısında ülkeni terk etmek zorunda kalır. İstanbul’a geden M.E.Resulzade «İttihat ve terakki» teşkilatının apa¬rıcı kişileriyle alaka kurmuş, «Türk ocağı» cemiyetinde çalışmış, bu cemiyetin matbu organı olan «Türk yurdu» jurnalinde emektaşlık etmiştir.
Romanovlar sülalesinin hakimiyete gelmesinin 300 yıllığına ilan edilmiş afi-umum-aminisyadan sonra 1913 yılda Vatana dö¬nen M.E.Resulzade yeni kurulmuş «Müsavat» partisinde faaliyetini davam ettirmiş, matbuatta muntazam olarak bedii, publisistik ve edebi-tenkidi yazıları, haberle tercü¬me¬leri ile çıkışlar etmiştir. Hususiyle 1915-1918 yıllarda neşir olunan «İk¬bal» ve «Açık söz» gazeteleri M.E.Resulzadenin ideye bakışlarının yayıl¬ma¬sında aparıcı rol oynamıştır.
Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin kurucularından olan M.E.Resulzade 1918-1920 yıllar bu devletin cumhur reisi-prezidenti olmuştur.
Mehemmed Emin bey milli devlet ideo¬¬logu kimi faaliyet göstermiş, ülkenin sosyal-siyasi, iktisadi ve medeni bakımdan güçlenmesi, dünyanın inkişaf etmiş ülkeler tarafından ta¬nın¬¬ması için elinden geleni esirgememiştir.
AHC’nın sükutundan sonra bir müddet Lahıcda gizlenen, sonra tutu¬larak Bayıl ceza evinde saklanan M.E.Resulzade İ.Stalinin emri ile azat edilerek Moskova’ya götürülür. «Müsavat» partisinin gizli faaliyette olan Merkezi Komitesinin kararı ve yardımıyla 1922. yılda Finlandiya’ya kaçman siyasi hadim, çok çekmeden Türkiye’ye gelmiş, faaliyetini orada davam ettirmiştir. O, İstanbul’da «Yeni Kaf¬kas¬ya», «Azeri Türk», «Odlu yurt» jurnallerinin ve haftalık «Bildiriş» gaze¬tesi¬ni esasını koymuştur.
«Bildiriş» gaze¬tesi¬ yayınlandığının ikinci yılı, 1931 yılın başlarında M.E.Resulzade Türkiye’ni terk et¬mek zorunda kalmıştır.Polonya’ya gelen M.E.Re¬sul¬za¬de Avrupa muhacereti döneminde «İs¬tiklal» gazetesi ve «Kurtuluş» jurnalinin esasını koyur, «Panturanizm hak¬kında», «Çağdaş Azerbaycan edebiyatı», «Azerbaycan hürriyet sa¬vaşı» ve b. eserlerini yazır.
1947 yılın Sentyabrında(Eylül) Türkiye’ye dönen M.E.Resulzade ömrünün sonlarına geder Ankara’da yaşamıştır. 1952 yılda ise «Azerbaycan» jurnalinin esasını koymuştur.
M.E.Resulzade 1955 yılın mart ayının 6-da vefat etmiş, Ankara’nın Esri kabristanlığında defin olunmuştur.
Onun içtimai-siyasi faaliyetini, şahsiyetini Seyit Hasan Tağızade «Sühen» jurnaline yazdığı makalesinde bele kıymetlendirir: «Resulzade, bütün ömrü boyunca, Şark dünyasında tayına rastlaşmadığım, mübaliğesiz söyleye bideceyim fevkalade nadir in¬san-lardan biri idi. Memmedemin bey terbiyeli, kuvvetli ve sağlam mantık sa¬hibi, temiz kalpli, doğru sözlü, mantıklı, tam manası ile dürüst, fikir ve yoluna derin inam besleyen fedakar, mücahit ve örnek bir inandı. Belalarına zamanemizde ve hele bizim taraflarda rast gelmek mümkün değil»(Aliyev,1991:15).
2.2. Mirze Bala Memmedzade
M.E.Resulzadenin yakın silah taşı, muhacir matbuatımızın ağırlığını çiyinde taşımış, ömrünün sonlarında muhaceret tarihine dair değerli eserler yazmakla araştırıcıları çetin vaziyetlerden gurlarmış, ideolog ve teşkilatçı M.B.Memmedzadesiz «Bildiriş» gazetenin tasavvura getirmek müm¬künsüzdür.
Mirze Bala Memmedzade 1898 yılda Bakının Zire köyünde doğmuş, 1912 yılda «Nefi-elm, yahut elimin sonu» kitabı yayınlanmıştır. Onun publisistikikasının formalaşmasında M.E. Resulzadenin rehberlik ettiği «Açık söz» gazetesi büyük rol oynamıştır. Gazetenin sayfalarında milli medeniyet, edebiyat, matbuat, maarif, dil ve b. problemlere hasır olunan makaleleri yayınlanmıştır. 1918 Martında Bolşevikler Bakını Azerbaycan’dan ayıkarak Rusya’ya katmak için Ermeni silahlıları ile birleşip 60 binden çok insani kurşuna düzdüler. Oradan sağ kurtulan M.B.Memmedzade Tiflis’de gelir bu-ra¬da «İttifaki-müteellimin» teşkilatını kurmuş, «Gençler yurdu» adlı jurnale redaktörlük etmiştir. Bakıya döndükten sonra Mirze Bala bir müd¬det «Açık söz», «İstiklal», «Azerbaycan», «Basiret» gazetesinde çalışıştır. 1920 yılın 28 Nisanında Rus Sovyet Orduları Azerbaycancı işkal etdikde M.B.Memmedzade gizli «Mü¬savat» partisine rehberlik etmiş, 1923 yıla keder «İstiklal» gazetesinin 19 sayını derç ettirmiştir.
1923 yılın Ağustosunda Azerbaycan’ı terk etmeye mecbur olan Mir¬ze Bala Irana geçmiş, Reşt şehrinde meskunlaşmıştır. O, bir müddet bu¬ra¬¬da siyasi faaliyetini davam ettirdikten sonra İstanbul’da gederek ora¬da neşir olunan «Yeni Kafkasya», «Azeri Türk», «Odlu yurt» jurnallerinde, «Bildiriş» gazetesinde çalışmıştır.
M.B.Memmedzadenin «mesul müdürlü»yü ile neşre başlayan «Bil¬diriş»de «Kamal», «Mirze Bala», «M.B.» imzalarına sık-sık rast gelinir.
1931 yılın 10 Eylülünde yayınlanan 58 sayından sonra «Bil¬diriş» gazetesi gözlenilmeden kapatılır M.B. Memmedzade de M.E.Resulzade ve b. muhacirler gibi Türkiye’den gitmeli olur. Avrupa’da yaşadığı zaman yazdığı “Milli Azerbaycan harekatı” kitabını 1938’de Berlinde bastırır. 1939’da Türkiye’ye dönen M.B.Memmetzade ilmi-siyasi faaliyetini davam ettirir. İslam Ansiklopedisine ve başka yayınlara makaleler yazır. Araştırıcıların fikrince onun yayınlanan eserlerinin sayı iki biniden çoktur. 1951 yılında “Azerbaycan tarihinde Türk Albaniyası” kitabını tamamlayıp.(Soltanlı, 1998: 112)
Nuh oğlu, Azeri, M.B. Daştemir, Ali Kutlu, A.Kutlu ve b imzalarla, bazen de imzasız gazete, jurnal ve ansiklopedilere makaleler yazan M.B.Memmedzadenin basılan kitaplarının sayı da 20 çatır.
1955 yılda onu Münhendeki Sovyetler Birliğini öğrenen Enstitüsüde işlemeye çağırırlar. Orada İlmi Sovyet’in serdi ve sedir muavini gibi çalıştıktan sonra yeniden İstanbul’a dönüp ve 9 Mart 1959 yılında ölür. Mezarı İstanbul’daki Karaca Ahmet mezarlığındadır.
2.3. Cafer Seyit Ahmet Kı¬rım¬¬lı
M.E.Resulzade ve M.B.Memmedzadenin akide yoldaşlarından ve amel taşlarından biri de büyük Türkçü, İsmayıl bey Kaspıralı mektebinin davamçısı, antisovyet faaliyeti ile tanınmış Cafer Seyit Ahmet Kı¬rım¬¬lıdır.
Cafer Seyit Ahmet 1889 yıl Sentyabrın 1’de Kırımın Yafta uyez¬di¬nin Gızıltaş köyünde doğmuş genç yaşlarında okumak için İstanbul’a gitmiştir. Orada Çelebi Ci¬han, Alim Seyit Hilmi ve Abdurrehim Sükutu ile birlikte Kırım Talebe Cemiyetini, Çelebi Cihanla bilge gizli«Vatan» cemi¬ye¬tini kurmuşlar.
«XX asırda tatar milleti mazlum esi» adlı ilk eserini İstanbul’da Şahab Nezihi imzasıyla çap ettirir. Rusya hususi hizmet organlarının onun faaliyetinden haber tutup habis etmek istedikte Fransa’ya kaçır. Paris de Sarbon Üniversitesinin hukuk fakültesini bitirir. Bi¬rin¬ci Dünya Savaşında Rusya’nın mağlup olmasından istifade ederek vatana dönüp.
Kırım Müslümanları Merkezi İcraya Komitesinin, , 1917 yılda I Kırım-Tatar Halk Kurultayının kurul¬ma¬sında, 1917 yıl Noyabrın 1’de Kırım Halk Cumhuriyetini ilan edilmesinde, anayasanın, seçki kanunun hazırlanmasında, Baş karargahın yaratılmasında onun da hizmeti az olmayıp.(Fazıl, Nagayev,2001:252).
1918 yılda Bolşevikler Kırımı işkal edip Çelebi Cihan ve arkadaşlarını kurşuna düzdükte Cafer Seyit Ahmet Türkiye’ye gitmek zorunda kalıb(Fazıl, Nagayev,2001:252). O burada Kırımlı muhacirlerin «Emel» jurnalinin ve siyasi teşki¬lat¬la-rı¬nın yaratılmasında faal iştirak etmekle yanışı Rusya imparatorluğunun muhacerete gelenlerin teşkilatlanmasına yardımcı olur. Yorulmadan içtimai-siyasi, medeni sahada çalışan C.S.Kırımlı matbuatın gücünden de başarıyla istifade edip.
Onun Türkiye’de «Rus inkılabı» (1930), «Gaspıralı İsmayıl bey» (1934), «Mefkure ve Türkçülük» (yene 1934), “Rus tarihinin inkılaba, Bo¬l¬şe¬vizme ve dünya inkılabına sürüklenmesi” (1948), «Sovyet cehenneminde köylü ve emele durumu» (1948), «Nurlu kebirler» (1991), «Bezi hatıralar» (1993) kimi kitapları neşir olunur.
Azerbaycan muhacirlerinin neşirlerine her vasıta ile yardım etmeye çalışan C.S.Kırımlı 1930-1931 yıllarda «Bildiriş» gazetesinin sayfalarında da Kırım-Tatar halkının tarihi, edebiyatı, medeniyeti ile ilgili makalar yayınlatmıştır.
Krımlı Sovyetler Birliyinin yıkılması için yalnız makaleler yazmakta kalmamştır. 1937 yşlda Krımlı professor Bekir Cobanzade göz altına alınarken verdiyi izahatdan anlaşilir ki, o “mühacıretde olan pantürkist, iksinqilabi ihval-ruhiyeli dairelerden C.Seyidametov ve professor Köprlüzade ile alaka” saxlayırmış.(Babayev Adıl, 2003:86)
Cafer Seyit Ahmet ömrünün sonuna geder Kırım-tatar diasporunda büyük hürmete malik olmuştur. Sovyet rejiminin amansız düşmeni olan Cafer Seyit Ahmet İkinci Dünya Savaşından Alman esirliğine düşmüş insanları Türkiye SSRİ’nin korkusundan kabul etmeyende o esirlerin dün¬yanın muhtelif ülkelerinde yerleştirmekle onlar ölümden kurtarmıştır. (Enserli,1998).
Cafer Seyit Ahmet Kırımlı 1960 yıl aprelin 3-de ölmüştür.
2.4. Abdülkadir İnandır (Fethilkadir Söley¬manov)
«Bildiriş» gazetesinin konusunun genişliğinde, Sovyetler Birliğinin her yerinden makaleler vermesine müelliflerinin dünya görüşünün, alakalarının rolü büyük olmuştur. Bu müelliflerden biri de büyük insan, hakikat davasının önderi Abdülkadir İnandır (Fethilkadir Söley¬manov).
Fet¬hilkadir Mostafa oğlu Söleymanov 1889. yıl Noyabrın(Kasımın) 29’da Başkurtıstanın Şığay-Harı Külmek köyü’nde (şimdiki Çelyabinsk eyaletinin Kunaşak rayonu Şikayevo köyü) doğmuş. Başkurt-Tatar halkının oğlu kimi dünyaya gelen, görkemli filolog, etnograf, publisisti, içtimai-siyasi hadim ve elim adamı kimi tanınan kişi kitaplarda, ansiklopedilerde Abdülkadir İnan kimi kaldı. O bu adı Türkiye’de kabul etti.
Köyündeki usul-u cedit (yeni usul) okulunda yazıp-okumayı, Rus dillini, Troitsk’te «Resuliyye» medresesinde okurken Arap, Fars, Türk dillerini mükemmel öğrenmiştir. 1914’te Yüksek Öğretmen Okulu’nu bitirmiş ve 1915’te de «Bütün Rusya Müsl¬ümanlarının Mahkeme-i Şer’iyesi» huzurunda imtihan vererek müderris(öğretmen, din alimi, profesör) unvan ve diploma almıştır. (Yeni Türk Ansiklopedisi,1985:1438).
Büyük Başkurt maarifçisi Abdurrahman Rasuli öğrencisi, genç Fethilkadiri 1910 yılından Rusya’daki Türk halklarının dasitanlarını, etnografyasını, gelenek ve dinlerini incelemeye görevlendirir. Başkurtların en aktüel problemine hasır ettiği ilk ilmi-publisistik maka¬lesini de 1908 yılda Orenburg’da çıkan «Vakıt» gazetesinde yayınladır.(İstoriya i Kulıtura Başkortostana,1997:358)
1918 yılda milli uyanışın tesiriyle yaranan «Başkurt» gazetesinde yazar olarak çalışan Fethilkadir Söley¬manov 1919’da Başkurt Eğitim Bakanlığı ilmi kurulunda görev almıştır. 1919-1920 yıllarda Leningrad’a gitmeli, kitaplıklarında çalışarak Türklüğü ilgilendiren eserleri vatana getirmeli olur.
Milli meselede Bolşeviklerle bölüşemediklerine göre 1914 yıldan tanıdığı ve arkadaşlık ettiği Ebdülzeki Validi(Zeki Validi Toğan) ile birlikte 1923 yılda vatani terk ederek Asya Türklerinin yaşadığı çeşitli bölgeleri, İranı, Afganistanı, Hindistan’ı dolaştıktan sonra 1924 yılda Avrupa’ya geçerler.(Yeni Türk Ansiklopedisi,1985:1438). Paris ve Berlin’de ilmi çalışmalar yaptıktan sonra 1925 yılın Temmuzunda İstanbul’a gelir.(Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi,2004:418).
Hemen yıl vatani terk etmeli olan ziyalılar yalnız Ebdülzeki Validi ve Abdülkadir İnan olmamıştır. Onlarla siyasi hadim, harpçi, aydın de takiplerden yaka kurtarmak için vatandan gitmeli olmuştur. Onların bir kısmi de Azerbaycan’a sığınmıştır. Buna misal Azerbaycan’da yaşadığı 1923-1937 yıllarda üslubiyyata ait 14 monografiye ve derslik yazmış Abdulla Şerifovu, Azıs Ubaydullını ve b. göstermek olar.(Ural-Altay: bıyattar aşa kileçekke,2005:460).
1925 yılında Türkiyat Enstitüsü’nde Fuat Köprülüye asistan tayın edildi ve Abdülkadir İnan, Tüküstanlı, Türkmen, İdel oğlu, B.Süleyman imzalarıyla «Türkead», «Yeni Türküstan», «Yeni Kafkasya» «Bildiriş» ve b. yayınlarda ilimi, publisistik makaleler bastırır. Türk folkloru malzemeleri toplusu olan «İlk ilimi seferden maruza» adlı kitabını 1930 yılda yayınlanır.(İstoriya i Kulıtura Başkortostana,1997:359).
Abdülkadir İnan ilmi çalışmaları öğrenilse de onun siyasi faaliyeti, Azerbaycan muhacirleriyle alakası şimdi yedek araştırılmayıp. Bu ise onun sonraki faaliyetini doğru kıymetlendirmek ve araştırmak için oldukça önemlidir. Azerbaycan muhacirlerinin gazete ve jurnallerinde makaleler yayınlatmakla yanışı o “Odlu yurt” jurnalında ve “Bildiriş” gazetesinde çalışmıştır. “Bildiriş” gazetesinin ilk sayından «imtiyaz sahibi: A.Kazımzade, mesul müdüre: Kemal» olduğu gösterilir 1931 yılın iyunun (Haziranın) 11’de hemen yılın Ağustosun 13dek «imtiyaz sahibi: A.Kazımzade, mesul müdüre: B. Süleyman olmuştur. Sonraki saylarda ise «umumu neşriyat ve yazı işleri müdire: Mirze Bala» olduğu yazılmıştır. (Ağaoğlu.2004:6). Bundan başka «Odlu yurt» jurnali da M.E.Resulzadenin baş muharrirliyi, A.Kazımzadenin imtiyaz sahipliyi, Kamalın ve B.Süleyman’ın mesul müdürlüyü ile yayınlanmıştır. (Tahirli,2002:28)
“Bildiriş” gazetesinin 1931 yıl Haziranın 4’de çap olunan 44 sayından başlayıp 1931 yıl 25 Hazirinındakı 47 sayında biten “Başkurt ıstan meselesi ve Başkurt harekatı (Şamson Tipeyefin eseri münasebetiyle)” makalesinin başlığın altında ve makalenin sonunda “Yazan: Başkurtıstanlı Abdülkadir” imzası var. Demek bu makalenin müellifi Abdülkadir İnandır (Fethelkadir Süleyman).
Bundan başka Tataristan, Başkurdıstan, Kazakistan, Siber Türkleri hakkında olan makaleler ve ya onların fakatlarını gazete Abdülkadir İnan vasıtasıyla gelirmiş. Azerbaycanlılarla sık bağlı olan Abdülkadir İnan 1940-1970 yıllarda yazmış olduğu ilimi makalelerde bele Azerbaycan folklor ve etnografya malzemelerinden geniş istifade etmiştir. Sözsüz ki, bu malzemelerin çoğunu ona arkadaşları M.E.Resulzade, M.B.Memmedzade, A.Kazımzade, E.Ceferoğlu ve b. almıştır.
1933 yıldan Ankara’da «Türk Dil Kurumu»nda çalışan Abdülkadir İnanır 1936’da Atatürk’ün emriyle profesör olarak tayın edildi ve 9 yıl Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde “Doğu Türk Lehçeleri” dersi vermiştir.
Sovyetler Birliğinin İkinci Cihan Savaşında dönüş yaratması Türkiye hükümetini korkuya saldı. Savaşı kazanan Sovyet ordusunun geri dönerken Türkiye’ye gireceği korkusu yarandı. Türkiye siyasileri milletini, vatanını seven ilimle uğraşan bilim insanlarını kurban vermek kararına geldi. Zeki Veliti Toğan, Abdülkadir İnan ve b. bilim kişileri görevden alınarak mahkemeye verildiler. Sovyet tehlikesi öttükten sonra 1945’den Abdülkadir İnan Türk Dil Kurumunda, Diyanet İşleri Bakanlığı Müşavere Heyeti’nde, 1964-1973 yılları arasında da Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü’nde çalışmıştır. (Yeni Türk Ansiklopedisi,1985:1438).
Mektep muallimi, üniversite profesörü, jurnalist kimi faaliyet göstermekle yanışı, daim elimi araştırma ile meşgul olan Abdülkadir İnanın etnografya, folklor, edebiyat, Türk halklarının dili sahasında 350 ilimi eseri yayınlanmıştır. Onun “Tarihte ve Bugün Şamanizm”(1954 ve 1972 yıl), “Türkoloji Ders hülasası”(1936), “Makaleler ve İncelemeler”(1968), “Eski Türk Dili Tarihi”(1976) kitapları tekçe Türkiye’de değil dünyanın her yerinde Türkiyatçılar tarafında yüksek kıymetlendirilir. Abdülkadir İnanın Türkiye, Azerbaycan, Rusya ve b. ülkelerde yaşayan araştırıcıların eserleri hakkında incelemeler de az değildir.
Abdülkadir İnan (Fethelkadir Süleyman) 1976 yılda Türkiye’de vefat etmiştir.
“Bildiriş” gazetesinin müelliflerinin sayı az olsa da onların ortaya koydukları mahsulün hacmi ve keyfiyeti hayretimizdir. Gazetesi sayfaladıkça onların siması gözümüz önünde büyüyor.
3.1. “Bildiriş” gazetesinde Başkurt meselesi
“Bildiriş” gazetesinin esas rubrikaları şunlardır: “Azerbaycan’da”, “Sovyet Rusya’sında”, “Türkiye dahilinde”, “Kırımda”, “ Şimali Kafkasya’da”, “Edil-Ural elinde”, “Başkırdıstanda”, “Kazak Kırığız elinde”, “Türkistan’da”, “Iranda”, “Ukrayna’da”, “Rusya’da”, “Sovyetlerde”, “Son haberler”, “Muhtelif haberler”, “Beynelmilel hayat”.
Başkırdıstan hakkında makaleler “Bildiriş” gazetesinde “Edil-Ural elinde”, “Başkırdıstanda”, “Muhtelif haberler” rubrikaları altında yayınlanmıştır.
“Bildiriş” gazetesinin Edil-Ural ellerinden, Tataristan’dan, Başkırdıstan’dan, Kırımdan daimi yazarları var. Ama Kazak-Kırığız ellerinden daimi yazarı yoktur. Gazetenin haber kaynağı ikidir.
1. Sovyetler Birliğinde ve dış ülkelerde basılan gazete ve dergiler.
2. Sovyetler Birliğinden ve Türkistan’dan, Kazak-Kırığız ellerinden gelen insanların getirdikleri haberler.
3.2. Abdülkadir İnan neden ve nasıl yazır?
Gazetenin Başkurdıstan konusundaki makaleleri arasında Abdülkadir İnanın “Başkurtıstan meselesi ve Başkurt harekatı (Şamson Tipeyefin eseri münasebetiyle)” makalesi oldukça önemlidir. Bu makale yazarın problemi iyice bildiğinden, yüksek inceleme başarışından, vatanseverliğinden haber verir. A. İnan yazır: “ Son Başkurt hareketinden kısa bir müddet geçtiği halde edebiyat itibariyle nispeten en zenginidir… Beyaz ve kızıl Ruslar tarafından yazılan eserlerden maada Başkurt ve Kazanlı komünist ve Sovyetçi muharrirler tarafından da epeyce eserler yazıldı. Alemcan Şeref “Başkurtlık ve Tatarlık”(Kazan, 1920), Selah Atnagolof “ Başkurtıstan” (Moskva,1929), Mirtazin “Başkurt harekatı tarihi”(Moskva, 1926), Kerim Edilhoca “Başkurt harekatı”(Ufa, 1925), nihayet Şamson Tipeyefin “Başkurt milli kıyamı ve Sovyet Başkurtıstan tarihi”(Ufa, 1929) bu eserler cümlesındendır… Bütün bu müellifler Moskvalı üstad ve sahiplerinin keyfine tabi olup yazılarında bitaraflık göstermiyorlar.”(Bildiriş, 1930:4 Haziran)
“Başkurt harekatına dair Sovyet ülkesinde yazılmak imkanı olmayan hakikatleri göstermek isteyen” Abdülkadir İnan teessüfle bildirir ki, “bu eserlerde Başkurt harekatının yalnız 1917-1920 senesine ait vukuat değil, hatta en eski devirlere ait tarihi malumat bile tahrif olunuyor”. Yazar belgelere dayanarak yanlışlıkların bilgisizlikten değil siyasi bakışlardan yarandığını ortaya koyur. Özgürlük uğrunda savaşı “Türk imparatorluğu” yaratmak gibi kıymetlendirenlere belgelerle cevap verir. Sovyetler Birliğinde yayınlanan belgelere dayanarak yazır: “1920 senesinde Argayaş eyaletinde nüfuz 104478 iken 1926 senede 100832 nüfustur(1920 senesinden sonra burasına 31897 Rus muhaciri iskan edilmiştir.) Celayır eyaletinde 1920 senesi 337254 nüfuz iken 1926’da 275407, Mesut eyaletinde 175071 nüfuz iken 160171, Tamyan-Katayda 155348 nüfuz iken 119.379 nüfuza inmiştir”.
Nüfuz artmalı olduğu halda azalmasına sebep olan nedir? Bu soruyu Abdülkadir İnan böyle cevaplandırır: “Kazak-Kırgız münevverlerinden biri Orenburg’da bulunan Moskva münevverlerinden “Başkurtustanda sükunet ve istikrar yerleştirmek için ne gibi tedbirler aldınız?” diye sorduğu vakit “GPU(KKB’in eski adi-A.Ş.) çalışıyor, tifoz çalışıyor, kolera çalışıyor, açlık çalışıyor…” cevabını almıştır.
Abdülkadir İnan yalnız Şamson Tipeyefin “Başkurt milli kıyamı ve Sovyet Başkurtıstan tarihi” kitabındaki yanlışlığa değil, adını yukarıda çektiğimiz kitaplardaki yanlışlıkları da ortaya koyur. Makalenin yazıldığından 76 yıl ötse de aktüelliğini günümüze dek saklaya bilip.
Gazetenin en çok dikkat yetirdiği mesel Sovyetler Birliğinin Çar Rusya’sında olduğu gibi Ruslaştırma siyaseti yürütmesi, savansızlık, halklar arasında ayrı seçkilik, komünist partisinin esarette olan halklar arasında sevilmemesi, insanların zor durumda kalması ve b. meselelerdir.
3.3. Küçük haberlerde büyük meseleler
Gazete 7 Ağustos 1931’de yazır: “Sovyet gazetelerinin yazdığına göre Başkurdıstan Cumhuriyeti komünist fırkasında olan Kazanlı ve Başkurt Türklerinin miktarı yalnız 7130 olup, bu da % 37,5 faiz teşkil edip. Partide Başkurtların azlığına aydınlık getiren gazete 2 Nisan 1931’da yazılıp: “Pravda” yazır ki, komünist fırkasında Başkurt Türklerinden kimse yokmuş… Başkurtlar komünist fırkasından kaçıyorlar. Komünist darülfünunda okumak için Moskvaya gönderilmiş 285 genç Başkurttan 255 okumaktan imtina etmiştir, 1929 senesindeki komünist mektebini 130, 1930’da 69 kişi ikma etmiştir”.
Başkurtların okumaktan kaçmalarını gazetenin 16 Ekim 1930’da böyle yazır: “Bori mahallinde muallimler için 150 kişilik bir kurs tesis edilmiş imiş. Kursa 90 kişi gelmiş fakat bunlara iaşe ve menzil mevcut olmadığı için …muallimler dağılmış ve kurs inhilal olmuştur”
Okumayı engelleyen bir taraftan ekonomik durumun zorluğu’dursa, başka bir taraftan Ruslar tarafından istihzaya maruz kalmalarıdır. Gazete 30 Ekim 1930’da Başkurtıstan’da fabrika yanında açılmış sanat mektebinde okuyan Başkurt gençlerine Rus mühendisleri “Sizden bir şey çıkmaz” deye istihza etmelerini gösterirse, “Ruslaştırma siyaseti”(Bildiriş,1930: 20 Ağustos), “Ana lisanında konuşmak yasak”(Bildiriş, 1931: 2 Temmuz) ve b. makalelerinde de bu türlü fakatlardan söz açır. Neticede de “Moskvadan Baş Komiserler Heyeti reisi Bulaşeft Başkurtıstan Maarif komiseri Abubekirofa telgraf vurur: “Umumi teshil işleri gedişini Rusya’nın başka cumhuriyetlerinde takip ederken en geride kalanın Başkurdustan olduğu görülmektedir“ deye hedeleyir.(Bildiriş, 1930: 18 Aralık).
Başkurtıstan’da insanların sürgünlere, ceza evlerine giderilmesi, kurşuna düzülmesiyle de ilgili makaleler vardır. Gazetenin 30 Temmuz 1931 okuyoruz: “ …bütün İslam aleminin büyük din alimi Musa Carullah Hz. Rusya’dan Türkistan çiniye Kaşkara firar etmiştir. Onu harice çıkarmağa yardım ettiği şüphe edilen bir çok insanlar tevkif edilmişler”. Bu insanlar arasında Musa Carullah efendinin ailesiyle yanışı Moskva imamlarından meşhur Abdullah Sileymani de vardır.
Hatta babaya şirin bir söz yazmak böyle memlekette yasaktır. Çeşme nahiyesi Berseven oğullarından sürgünde olan Hüseyinov’un kızı Zakire babasına yazdığı mektubu “sevimli babam” sözüyle başladığına göre onun işten kovulmasını talep edipler.(Bildiriş, 1931: 30 Nisan).
Memlekette durumu kolay olan yalnız aydınlar, vatanseverler, köylüler değil, komünistler de zor durumdadırlar. Başkurtıstan’da sağ komünistler, Moskvanın siyasetini tenkit eden muhalif olan komünistler köylülerin çıplak olduğunu söylemiş ve onları tenkit eden gazeteleri yandırmışlar(Bildiriş,1930: 23 Nisan). Ural’da inşa edilmekte olan imalathanelerin vaktinde hazır olmamasına göre görevde olan komünistler biri o birisini gazetelerde “ziyançılık”da suçladırlar. “Bildiriş” gazetesi bunu “çar devrindeki “danoslar”a benzer kızıl “danoslar” adlandırır.(Bildiriş, 1930:4 Aralık)
“Bildiriş” gazetesi 1930 yıl 20 Kasım’ında yayınladığı “ Kardeş Edil-Ural Türkleri” makalesinin başlığının altında dikkati çeken karakterle “15 milyon nüfuza malik bir devlet kuracaktık. Türkistan ile birleşeceği takdirde 30 milyon nüfuzlu muazzam bir Türk devleti vücuda getirecektik” yazıp. Bunlar Ayaz İshaki beyin verdiği konferanstan öne çıkarılan satırlardır. Bu satırlar “Bildiriş” gazetesinin amalını tayin etmek için yeterlidir.
Sonuç
“Bildiriş” gazetesinin yazarları Rusya esaretinde olan halkların hukuku uğrunda mübarezeye ömürlerini harçladırlar. Sonda onların isteklerinin bir kısmı reallaştı, Sovyetler Birliği çöktü. Ne yazık ki, dili, kültürü, soy kökü aynı olan halklar arasında sık ilişkiler kurulmasını Dünyanın sömürgeci güç merkezler engellediler. İ.Gaspralının söylediği “Dilde, fikirde, emelde birlik!” olmadan güç merkezine çevrilmek olmaz. Aynı kültürlü halkların birliyi yaranmadan dünyada ortak kültürün yaranması mümkünsüzdür.
Abdülkadir İnan da umum dünya kültürünü kabul eden ve buraya giden yolların aynı ve yakın kültürlerin, dillerin bir araya gedmesini yazan aydınlarımızdandır. Zaman onun söylediklerinin doğru olduğunu bir daha ispatladı.
Kaynaklar
1. Aliyev Mövsüm.(1991), Memmed Emim Resulzadenin ömür yolu. (Memmed Emim Resulzade. «Asrimizin Seyavuşu. Çağdaş Azerbaycan edebiyatı. Çağdaş tarihi» kitabına ön söz) “Genclik” neşriyatı, Bakı.
2. Aliyev Mövsüm.( 1989) Memmedemim Resulzade, “Azərbaycan” jurnalı, , sayı, 3.
3. ASE.( 1984), VII cild, Bakı.
4. Babayev Adil (2003).Elimizin və elmimizin soyqırımı(I kitab), “Bakı Universiteti nəşriyyatı”, Bakı.
5. Bayram oğlu Alhan.(2004), Azerbaycan muhaceret matbuatına dair muhazireler (1920-1990-cı iller), Bakı.
6. Enserli (Lammbeli) Mirze.(1998), Cefer Seyid Ahməd Krımer. “Qartal” nəşriyyatı, Bakı..
7. İbrahimli Haleddin. (1996), Azerbaycan siyasi muhacereti. «Elm» neşriyatı, Bakı.
8. История и культура Башкортостана.( 1997) Хрестоматия. Москва
9. Hüseynov Şirmemmed.(1988) Hakikat ve adalet carçısı. “Azerneşr”, Bakı.
10. Resulzadə Mehmet Emin, (1997). Bir Türk Milliyyetçisinin Staline ihtilal Hatıraları. (Hazırlayan Sebahattin Şimşir), İstanbul.
11. Riza Fazıl, Safter Naqaev.( 2001) Kırımtatar edebiyyatı tarixi. «Akmescit», Simferapol.
12. Şamil Alı.( 2004) “Bildiriş” gazetesi Azerbaycan’a getirildi Ağaoğlu B.E. Solovkide gördüklerim. «Güneş», Bakı.
13. Şimşir Sabahattin.(1995),Mehmet Emin Resulzadenin Türkiye’deki hayatı, faaliyeti ve düşünceleri. Ankara.
14. Şimşir Sеbahаttin.(2000), Azerbaycanlıların Türkiye’de siyasi ve kültürel faaliyetleri.(1920-1991) . “Azerbaycan kültür derneği yayınları № 49.” Ankara.
15. Şimşir Sabahattin. (2002).Azerbaycan’ın istiklal mübadelesi, «İG kültür Sanat yayışçılık», İstanbul.
16. Sultanlı Vagif.(1998). Azerbaycan muhacir edebiyatı, Şirvanneşr,Bakı.
17. Tahirli Abid. (2002), Azerbaycan muhaciret matbuatı. I hisse. «Grapp-poligraf», Bakı.
18. Başlangıçtan Günümüze Kadar Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi.(Nesir-Nazm), (2004). Cilt 29, Başkurt edebiyatı, Ankara.
19. Ural-Altay: bıyattar aşa kilesekke(2005).(Böte Resey fennin konferentsiya materialdarı Öfö kalahı, 1-5 iyun, 2005 yıl). “Ğilem” neşriete, Öfö.
20. Yakuplu Nesiman.(1996), Müsavat partiyasının tarihi.«Ay-Ylduz» neşriyatı, Bakı.
21. Yeni Türk Ansiklopedisi(1985). 14 cilt, Ötüken, İstanbul.
Çap olunub: Abdulkadir İnan və mühacir Azərbaycan qəzeti “Bildiriş”(1930-1931) Рәсәй һәм Башkортостан: мөнәсәбәттәр тарихы, бөгөнгөһө һәм киләсәге” Башkортостандың үz ирке менән Рәсәй дәүләтенә kушылыуының 450 йыллығына арналған халыk-ара фәнни-ғәмәли конференция materialdarı, 2007, 5 – 6 iyun, Өфө, səh. 23-25.
.
|