E.Salahzadenin coçuk şiirleri

Ali Şamil Hüseyin oğlu,
Ganimet  Seferov
Azerbaycan

ELEKBER SALAHZADE’NIN ÇOCUK ŞİİRLERİ

   Özet
Azerbaycan'da çocuk edebiyatının tarihi eski çağlara dayanır. Folklor bu bakımdan oldukça önemlidir. 20. yüzyılda milli dilde okul kitaplarının basılması, çocuk medyasının meydana gelmesi çocuk edebiyatına dikkati artırıyor.
Sovyetler Birliği dönemindeyse çocuk edebiyatı ideolojik önem taşıyor. Büyümekte olan nesli Komünizm ruhunda eğitmek için çocuk edebiyatına özel önem veriliyor.

Stalin’in ölümüyle Sovyetler Birliğinin politik yaşamında bir yumuşama duyuldu. Şu kendini edebiyatta da göstermeye başladı. Genç yazarlar Sovyet slogancılığından uzaklaşarak insanın iç dünyasına inmeye çalıştılar. Buna göre de onlara 60’lı yılların edebiyatçıları adı verildi. Azerbaycan'da da şu cereyanın öncüllerinden biri şair Elekber Salahzade oldu.

O büyükler için şiirler yazmağın yanı sıra çocuklar için de önemli şiirler yazmaya başladı. Elekber Salahzade de geleneğe dayanarak çocuklar için ilginç şiirler yazmaya başladı. Onun “Şekil”, “Kelebek”, “Sakız”, “İkizler”, “Horuz” vb. şiirleri çocukların sevimlisine çevrildi.

Şair şiirlerinde alletrasyondan başarıyla yararlanarak çocukların kolay hafızasında kalan şiirler yazmakla yetinmedi, çocuklar için poemalar (uzun şiirler) de yarattı. Şu uzun şiirlerin bir kısmı Türk masalları esasında yazıldı. Onun “Ördeğin seyahati”, “Tilki, çakal ve çakal tilki nağılı”,  “Karsız kış”, “Ayı”, “Kabak”, “Dağa çıkan bağa”, “Bulut karı nağılı” vb. uzun şiirleri az zamanda çocuklar tarafından sevildi ve onlardan tiyatrolar hazırlandı.

Şairin çocuk şiirleri  1996 yılında “Yanıltmaclı (tekerlemeli) alfabe” adlı kitapta toplandı ve “Gençlik”  yayın evinde basıldı.

Anahtar kelimeler: Azerbaycan'da çocuk edebiyatı, Elekber Salahzade, 60’lı yıllar edebiyatı

 Giriş

 Bolşevikler  eski takvimle 1917 yılın 25 Ekiminde devrim ederek hükümeti ele aldılar. İlk günden onlar savaşı durduracakları, insan haklarını koruyacakları, esarette olan halkları istiklale kavuşturacakları, amelelere 8 saatlik iş günü vb. sloganlar ireli sürdüler. Ne yazık ki, bunların hiçbirisi olmadı. Aksine ülkeni kardeş kırgını bürüdü. Özgürlük elde ederek cumhuriyetlerini kurmuş halkları Bolşevikler yeniden esaret altına aldılar. Onlar yeni cemiyet kurduklarını ilan etseler de  şu cemiyette aile, ahlak, kültür, edebiyat nasıl olacağı hususunda net bilgileri yoktu. Şu da tartışmalara, karşı durmaya yol açıyordu.(Şemsizade N., 1985)

Yeni edebiyat yaratmak isteyenler geleneğe dayanan, profesyonel yazarlara karşı durarak “Ya bizden ol, ya bize karşı ol!”  sloganı ile onlara baskı yapıyorlardı. Yeni yarattıkları edebiyat ise ideoloji yönlü olup da sloganları hatırlatıyordu. Ne­redeyse geleneklere karşı duruluyor, eski dönemlerde yaratılanlar tamamen inkâr ediliyordu. Kendilerini komünistlere da­ha yakın kabul eden edebiyatçılar eski şiir örneklerini "sufi şiiri", "kokuşmuş", "ilkel", hatta "gayri kültürel" kabul ediyorlardı (Aliyev M., 1983:78). Bazıları da; "biz yüzümüzü Fuzulilere, Nesimilere, Vakıflara, Mirza Fathalilere, Hüseyin Cavitlere değil, Verharnlara, Uitmenlere, Jules Romanlara, Mayakovskilere ve bütün dünya klasik­lerine çeviriyoruz” (Gülen Adam, 1929:1) diye yazıyorlardı.

Çocukları komünist ruhunda büyütmek için okullara, yeni kurulmuş eğitim kampuslarında, önem vermek için çocuklara yönelmiş dergi ve gazeteleri bastırır, radyo ve televizyon programlarında röportajlar hazırlanırdı. Sosyalizm realizmi denilen bir edebi metot yaratılmıştı. Şair ve yazarlar sosyalizm realizmi metodu ile eserler yazmağa zorlanılırdılar. Yeni nesil, Komünizmi kurucusu olacak nesi hazırlanıyordu. Maalesef şu mümkünsüzdü. Sovyet bürokratlarının sözüyle işi aynı değildi. Savaşlarda, ölüm kampuslarında binlerce kişi öldürüldü. Sovyetlerdeki yanlış yönetime göre açlıktan milyonlarla kişi ölüyordu. Komünizmi öven şair ve yazarlar ise memlekette cennet yaratıldığını yazıyorlardı.

Sovyetler Birliği İkinci Cihan Savaşını zafer çalmış gibi başa vurdu. Ülkenin içindeki ve dışındaki düşmanları mahvettiklerini ilan etse de ekonomide hızlı gerilemeler baş veriyordu. Sovyet okullarında eğitim görmüş, komünist ideolojisiyle büyümüş gençler de geleceğe inamsız yanaşıyor, zorakiliğin, sıkı yönetimin durdurulmasını  istemiyorlardı.

Sovyetler Birliğinin bürokratları İosif Stalin’in ölümünden sonra ülkede baş veren noksanları onun adına yazarak, şahsiyete perestiş kampanyası başladılar. Ülkede bir az yumuşama, uyumluluk yarandı. Genç şair ve yazarlar slogancılıktan kurtularak insanın iç dünyasına inmeği, onun his ve duygularını okucuyusuna çattırmaya çalışıyorlardı. Edebiyatta yenileşme taraftarı olanlar 60 yılların edebi nesli adlandırılmağa başlandılar.

Azerbaycan'da 60 yıllar edebi neslinin öncüllerinden biri de genç şair Elekber Salahzade oldu.  

 

2.Elekber Salahzade’nin Yaşam Öyküsü

 

Elekber Salahzade 1941 yılın Martın 15’de Azerbaycan’ın Konakkend (şimdiki Guba) ilcesine bağlı Cimi köyünde doğmuş. İlçe merkezindeki liseyi bitirdikten sonra 1958 yılda Bakü’deki Azerbaycan Devlet Üniversitesinin Dil ve edebiyat bölümüne kabul olunur. Lisede okurken şiir yazmaya başlayan genç Elekber, Üniversitede okurken Rus ve dünya edebiyatının önemli eserleriyle tanış oluyor.

1963 yılda Üniversiteni bitiren genç Elekber Azerbaycan Yazarlar Birliğinin yayını olan “Azerbaycan” dergisinde çalışmaya başlıyor. Beş yıl sonra onun ilk şiir kitabı “Beş yaprak” “Gençlik” basın evinde 8 bin sayıda yayınlanıyor. İki yıl sonra ise bu basımevi onun çevrisinde soyca Kumuk olan Rus yazarı A. Tarkovski’nin “Güzel Gülayım hakkında povest” düzyazısını yayınlıyor.

Azerbaycan radyosunda hazırlanan “Cevri saati” programında röportajlar hazırlayan, dünya edebiyatı klasiklerinin eserlerini Azerbaycan radyosunu dinleyenlere ileten Elekber Salahzade 1966-1968 yıllarda Azerbaycan Sovyet Ansiklopedisinin dil, edebiyat ve sanat bölümünde, 1968-1976 yıllarında “Gençlik” basımevinde tercüme ve şiir bölümünde, 1976-1989 yıllarda Azerbaycan Yazarlar Birliğinin bedii edebiyatı tebliğ bürosunun başkan yardımcısı, 1989-2003 yıllarda Azerbaycan Yazarlar Birliğinin “Ulduz” dergisinde baş yazar, 2003 yıldan günümüze kadar “Gobustan” sanat dergisinin başyazarı görevinde çalışıyor.

Öten yıllarda “Yazıcı” basın evi Elekber Salahzade’nın “Od heykel” (1970), “Gözler bakıyor dünyaya”(1979),  “Hatıra çiçeği” (1982), “Yerimiz bir, göğümüz bir” (1986), “Od odası” (1989), “Nergis” basın evi “Vaat vadisi” (2007) şiir kitaplarını yayınlamıştır. “Genclik” basın evi  ise Elekber Salahzade’nin çevrisinde Tevirka Pyatras’ın “Tilkinin kelegi”(1970), A.P.Platonov’un “Dört hikaye” (1971), Steri Lorens’in “Fransa’ya ve İtalya’ya santimantal seyahat” (1973)  vb. kitapları yayınlamışlar.(Ahmedov Teymur, 1995:161)

 

2.Elekber Salahzade’nin Çocuk Şiirleri

Azerbaycan'da çocuk edebiyatı tarihini araştıran bilim adamları eski çağların edebi örneklerine, divan şiirine dayansalar da  en önemli numunelerinin 20. yüzyılın başlarında yarandığını yazıyorlar. Mirze Elekber Sabir gibi mizah şairi de, Abbas Sehhet gibi romantik şair de, Abdulla Şaig, Süleyman Sani Ahundov, Ali Abbas Müznib, Semed Mensur vb. onlarla yazar milletin eğitimli ve vatansever gençliyi büyümesi için  çocuk edebiyatıyla uğraşıyor, onun iyi örneklerini yaratıyorlardı.

Folklordan ve klasiklerin yararlanan Elekber Salahzade genç yaşlarından çocuklar için şiirler yazmaya başlamıştır. Büyükler için yazdığı şiirlerde modern edebiyata eğilimli olan, yaratıcılığında ak şiir türüne üstünlük veren şair çocuklar için yazarken geleneğe sadık kalıp. O, çocuklar için yazarken hece veznine daha çok önem veriyor.

Edebi arayışlarda olan Elekber Salahzade geleneğe sadık kalarak çocuklar için asan anlaşılsın deye hece vezninde yararlanırsa da eski Türk şiirindeki allitrasyondan - ses tekrarından da beceriyle yararlanmıştır. Bu bakımdan onun “Yanıltmaclı alfabe” şiiri oldukça önemlidir. O, Azerbaycan'da Sovyet döneminde kullanılan Kiril alfabesinin her harfine bir şiir yazıyor. Çocuklar için anlaşıklı ve asan ezberlenen bu şiirler hem de çocukların nutkunun gelişimine iyice tesir göstere bilir. Mesela g harfini tanıtırken yazır:

“Gar-gar” garıldadı gara garğalar:

Gar! Gar!

Yagdı gar,

Töküldü gar üstüne garğalar;

Yağdı gara

Gara gar. (Salahzade Elekber, 1996:87)

 

Şair g sesinin tekrarından yararlanarak musikili bir şiir yaratmakla yanı sıra hem de aynı seslenen, farklı anlamda kullanılan sözleri de çocukların dikkatine çattırıyor. Küçük bir şiirde üç anlam-kışta yağan kar, renk ve kargaların çıkardığı sesi taklit eden gar sözünden yararlanmıştır.

Şair tekerleme türünde yararlanmakla şiirlerin çocuklar tarafında iyice yadda kalmasına çalışmıyor, hem de onlara tabiat, hayat hakkında bilgiler veriyor. B harfini tanıtmak amacıyla yazdığı şiir dediklerimize iyice bir örnek ola biliyor. Örneğin:

Bal boldur bu yıl;

Baştan balçı baba bildi,

Böldü balçı baba.

Bele-bele böldü,

Böldü bala bala. (Salahzade Elekber, 1996:87)

Z harfini tanıtan 4 mısralık küçük şiir ise çocukların gözü karşısında iki hayvan türünü- Zebr ve Zürafeni canlandırıyor. Elekber Salahzade yazıyor:

Zolak-zolak Zürafe,

Zebr de zolak-zolak .

Bir zolu kızılı, bir zolu ak,

Bir zolu zoğalı, bir zolu ak. (Salahzade Elekber, 1996:88)

 

Ş harfini tanıtan şiirde ise şair Azerbaycan’ın dağlar koynunda yerleşmiş Şeki kasabası hakkında tatlı bir bilgi vererek yazıyor:

Şekildeki

Şirin-şeker Şeki.

Şeki şebekesi.

Şakir’in yok şehten şüphesi;

Şekildeki Şeki,

Şeki şebekesi. (Salahzade Elekber, 1996:93)

 

Şair tekçe “Yanıltmaclı alfabe” şiirinde değil “Bu denizin adı nedir?” başlığı altında verdiği “Yurdlar yurdu”, “Bakı”, “Karabağ”, “Gence”, “Babadağ”, “Göyçay”, “İstisu”, “Deveçi’de deve yok”, “Hınalık” vb. şiirlerinde minik yavrulara ve çocuklara Azerbaycan’ın dağlarını, bölgelerini, köy ve kasabalarını tanıtmaya çalışıyor. Düşmen esaretinde kalmış Karabağ hakkında şair çocuklara böyle bilgi veriyor:

Karabağ, Karabağ!

Saçlarında gara bak,

Dağlarında bara bak;

Yağının dişlerinde

Her karışın yara, bak!

…Karabağ, a Karabağ,

Bağrı başı yara, bak!

Elinde kabara bak,

Gönlünde kabara bak!

İnden böyle barı bak,

Yan-yöreni ara, bak,

Bir de düşman dara, bak,

Her hörülen toru gör,

Her yerini dara,bak!... (Salahzade Elekber, 1996:48-49)

Elekber Salahzade çocuklara rakamları da ilginç bir şekilde öğretmeğe çalışıyor. 0 tanıtmak isterken yazıyor:

Çelleğin çenberleri

Neçe-neçe sıfırdır.

Akı çellek doludur,

Bes bu, nece sıfırdır?

Traktorde, maşında

Dört sıfırdır dört teker,

Hiç sıfır da yol geder,

Dalınca kotan çeker?! (Salahzade Elekber, 1996:86)

Şairin folklor türü olan yanıltmaclardan yararlanarak hayvanlar, ağaçlar, güller vs. hakkında yazdıkları şiirler eğitim vermenin yanı sıra edebi değer acısından da önem arz ediyor. Onun “Garğıdalı” (Mısır), “Goz ağacı” (Ceviz ağacı), “Dut”, “Palıt” (Meşe), “Cöke” (Ihlamur), “Çiçek” vb. şiirleri bu bakımdan oldukça dikkati çekendir. Çocukları kötülükken kurtarmak, toplum için değerli bir kişiye çevrilmek için kendilerindeki  tembelliği, uykucululuğu, şımarıklığı ıslah etmeğe çağırıyor.

Elekber Salahzade’nin çocuklar için yazdığı şiirler çok konuludur. O çocuklara karıncanı da, kelebeği de, mantarı da, elmanı da, inciri de, bulutları da, gölü de, suyu da, hatta sığırı, koyunu, civcivi de şiir diliyle tanıtıyor.

Şair halk masallarından yararlanarak çocuklar için yazdığı  “Kaplanla pişiğin (kedinin) nağılı”, “Bulut karı nağılı”,  “Dağa çıkan bağa nağılı”,  “Karsız  kış”, “Ayı”, “Kabak”, “Tilki, çakal ve çakal tilki nağılı”, “Ördeğin nağılı” ve b. uzun şiirlerin bir kaçı tiyatrolarda ve televizyonlarda tiyatroda gösterilmiştir.

  

Sonuç

 

Elekber Salahzade  20. yüzyılın 60’lı yıllarında edebiyata gelen bir çok şairler gibi yenileşme harekatının öncüllerinden olmuştur. O, büyükler için yazmakla kalmamış çocuklar için de iyi şiirler yazmıştır. Bu şiirler çocukların eğitiminde de büyük rol oynamıştır.

Azerbaycan Rusya esaretinden kurtarıp özgürlüğüne kovuştuktan sonra 60’lı yıllar edebi nesli adlandırılan şair ve yazarların yarayıcılığında bir şaşkınlık yarandı. Onların bir çoğu eski metotlardan uzaklaşamadılar.

Elekber Salahzade ise yaratıcılığında vatanseverlik konusuna daha çok dikkati artırdı. O, çocukların Azerbaycan’a sevgi ruhunda  büyümesi için yeni şiirler yazmaya başladı.

 

Kaynaklar

 

Aliyev M. ( I983) Edebi Tenkid ve Vezin problemi, Azerbaycan Sovyet tenkidinin Problemleri. ADU neşriyatı. Bakı.

Ahmedov Teymur. (1995). Azerbaycan Yazıcıları (Ansiklopedik malumat kitabı). “Azerbaycan Ansiklopedisi” Neşriyat Poligrafiya Birliği, “Öner” Neşriyatı, Bakı.

Gülen Adam.(1929) Şerbeti Şiir Hakkında İlk söz.  Maarif İsçisi dergisi, sayı 1.

Salahzade Elekber.(1996). Yanıltmaclı alfabe. “Gençlik” neşriyatı, Bakı.

Şemsizade Nizameddin. (1985). Edebi mübahiseler(Azerbaycan Sovyet edebyatşunaslığının teşekkülü). “Yazıçı” nişriyatı, Bakı.

 
Sayğac
 
Flag Counter
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol