Halaylarda (yallilarda) geleneksellik ve yöresellik(səh.66-75)

HALAYLARDA (YALLILARDA)  GELENEKSELLİK VE YÖRESELLİK

 

Ali ŞAMİL HÜSEYİNOĞLU

                                                          Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi

Folklor Enstitüsü Uluslararası İlişkiler bölümü başkanı

alishamil@yahoo.com

Özet

Çin surlarından Balkanlara kadar Türkler yaşayan bölgelerde halaylar kültürün bir parçasıdır. Halay, Yallı, Horon veb. türlü adlandırılsa da, bir birinden azacık farklansa da aynı kökden kaynaklanır. Ağızlarımızdakı farklar kadar halaylarımızda da farklılıklarımız var. Bu da konşu olduğumuz halklardan etkilendigimiz gibi onları da etkilendirmegimizden doğar.

Halaysız dügün, halk şenlikleri olmaz. Burada melodiya-musiki ile dansın-oyunun, sözün birliyi var. Halaylar sadece toplumu eğlendirmek için değildir. Burada kişilerin sağlığı da tüşünülür. İnsanların bir yere toplanmasında, teşkılat kurmasında da halayların rolu büyüktür.

Günümüzde halaylar musiki kompozisyonlarına göre iki ve ya da üç bölümlü olduklarını kaydedilir. Burada esas melodik mataryal ya variasiya ifadeli, ya da muhtelif tempolarda, birbiri ardına gelen melodik tekrarlarla yapılır. Üç bölümlü halaylara has olan yavaş tempo “Andante”, ardınca orta tempo “Moderato”, sonunda hızlı tempo “Allegro”, iki bölümlü halaylarda ise I. bölüm “Andante” temposunda, II. Bölüm “Allegro” temposunda ifa olunur.

Halaylar  horeografıkliğine, musiki ifası veb. bölgülere de ayrılır. horeografik mazmununa göre oyun halayları ve dans halayları olmak üzere ikiye ayrılır. Musiki ifası karakterine göre de halaylar ikiye ayırır: 1.Koro ve solo-koro eşliğinde ifa olunan halaylar. 2. Enstrümantal eşliğinde ifa olunan halaylar. 

Halayların Azerbaycanda unutulmakta olan bir nevi de dil yallıları (sözlü halay) adlandırılır. Dil yallılarında söz öne çıkır, musigi ikinci plana keçir.

Dil yallıları da bir kaç formadadır. Buraya Hakıştalar, Gülümeyler de dahildir. Halaylarda okunan Bir sürü ağca kuşlar derya kenarından gelir, İtirip Leylisini Mecnun sorağından gelir kibi tikrarı maniler bezegir.   

Anahtar kelimeler: Türk halklarında halay, halayların bölgüleri, dil yallıları, geleneskellık ve yöresellik

 

Giriş

Gobustan kayaları Azerbaycan’ın başkenti Bakü’dan 56 kilometre uzaklıkta. Buradaki kayalara yüzlerle geyik, bebir, avcı, gemi ve s. resim çizilmiştir. Araştırıcıların fikrince bu resimlerin çizilme tarihi 10 – 12 bin sene öncesine ait. Kayaların biri üzerinde ayaklarını açmış, ellerini bir birinin omuzuna koymuş bir grup insan betimlenir. Böyle resim sadece Gobustan kayalarında değil, Ordubad bölgesindeki Gemigaya dağında da eleletutarak tur etrafında dans iden insan resimleri, arkeolojik kazılar zamanı bulunmuş çeşitli eşyaların üzerindeki halay yaparmış gibi danseden insan resimlerine rastlanır. Araştırıcılara göre bu resimler avı başarılı geçmiş veya başarılı geçmesini isteyen insanların dansıdır. Araştırıcılar bu kaya üzerindeki çizimlere dayanarak bölgede 10-12 bin sene öncesinde bile halay dansının var olduğunu düşünürler. Onların fikrince halay dansları eski çağda ovsun, avın başarılı geçmesi için büyüsel rol üstlenmiştir. Zaman geçince merasim danslarına dönüşür.

Gobustan kayalarında çizilmiç bir taş

 

1.      Halayların öğrenilmesi ve gruplaştırılması

 

Kökeni çok eski zamana dayanan halayların bilimsel dayanaklarla öğrenilmesinin tarihi ise yakın döneme ait. Azerbaycan’da ister bilimsel kaynaklarda isterse de toplumun geniş kısmı arasında bu dansa halay denilse de bazı bölgelerde, Türkiye’de olduğu gibi halay denir. Bu da terimin uzun süre yallı ve terim şeklinde kullandığını gösterir.

Halayların öğrenilmesi Azerbaycan’da ilk kez 1967 yılında «Azerbaycan halk dans musikileri» konulu tezinde halayların araştırılmasına da yer ayırmış etnik müzik araştırmacısı Bayram Hüseynli’ye ait. Bu Azerbaycan’da ilk kez gerçekleşir. Sonrakı yıllarda ise yallılar hakkında onlarla makale ve kitap yayımlanır.

Yallıları araşdıranların ekseriyyeti senetşünaslar olduğundan musiki yönüne ağırlık veribler. Dil yallıları ise nedense dikketden kenar kalıb. Biz bu bildirimizde Nahçıvandan topladığımız dilyallılarından söz açacağık.

 

1.1.Hakıştalar

 

Hakıştalar günümüzde Azerbaycanın Nahçivan bölgesinde geniş yayılmıştır. Araştırmacı Emin Abid 1930 yılında “Azerbaycanı öğernme yolu” dergisinin 4-5(9-10) sayılarında Hakıştaların Nahçivan bölgesinin yanı sıra İrevan (Revan) çevresnideki türkler arasında da yaygın olduğunu yazar (Emin Abid, 1930:38).

Son dönemler Baküda yapılan düğünlerde, nişan ve kına merasimlerinde de hakıştalar okunmakta. Hakıştaların düğünde, nişanda okunduğu gibi tarlada çalışanlar, özellikle kadınlar kızlar dinlenmek için ara verdiklerinde de on onbeş kişi bir evde eylenmek istediklerinde de hakışta okur ve oynarlar. Hakışta okuyanlar arasında yaş ve cinsiyet farkı yok. Buna rağmen en çok kadınlar ve kızlar söylerler.

 Hakıştalar çok coşkun, şen, esasen yüngül hoplamakla ifa olunur. Dansda grublar üzbeüz dayanırlar. Aradakı mesafe 2-3 metr olur. Grubların ortasında solist dayanır. O, dans ede-ede bu veya diger grublar üyesine yanaşır, onudansa devet edir ve bu hereketleri edirken okuyur. Üyeler ise uca sesle “Hakışta” deyirlər. Dansın musikisi olmadığına göre ifaçı metni “meyxana”da olduğu gibi söyləyirler. Dans zerb aletleri (nağara, qoşanağara, dümbek) ile müşayiet etmək olar.(http://imp.nakhchivan.az/index.php/pages/milli-r-qsl-r)

Hakışta merasimindekiler iki gruba ayrılır ve karşı-karşıya dayanırlar. Sıralardan birinin önde duran araya geçer ve romantik manilerden bir satır okuduktan sonra koro “hakışta” der. Örneği:

 

Solo: Heyvalıhdan yolum var, Hakışta!

Etrafdakilar koro halinde “Hakışta!” deye seslenirler.

Ortadaki solo okuyarak ve oynayarak sıranın sonuna geçer. Sonra karşı sıradaki araya geçerek söyler:

Solo: Anam koymur gelim yar, Hakışta!

Etrafdakılar koro halinde “Hakışta!” söylerler.

Solo söyleyerek ve dansederek sıranın sonunda yerini alır.

Sıradaki söyler:

Solo: Deme ki, bivefadır, Hakışta!

Etrafdakılar ona “Hakışta” deye ses verirler.

O da dansına davam ederek sıranın sonuna geçer.

Yeni oyuna çıkan söyler:

Kadan-balan alım yar, Hakışta!

Etrafdakılar koro halinde “Hakışta! ohuyur.

Hakışta söyleyerek dans edenler sıranın en sonunda durduğundan tur atarlar ve tur bitmez. Dans edenler yorulana ve bildikleri mani bitene kadar hakışta söylemek devam eder. Hakıştalarda sıkça mizah içeren komik maniler de söylenir.

Örneğin:

Solo: Kabristanlık gül açdı, Hakışta!

Koro: Hakışta!

Solo: Ölüler durdu kaşdı, hakışta!

Koro: Hakışta!

Solo: Gidin anama deyin, Hakışta,

Koro: Hakışta!

Solo: Kızı koşuldu kaçt, Hakışta!

Koro: Hakışta!

Kınada, kız evine giderken, hareker halinde söylenilen zaman iki sıra halinde dizilmez. Kim nerede durmuşsa oradan da maninin satırlarını tek tek söyler her satır sonrasında ise koro “Hakışta” diyerek destek verir. 

Kız evinde  esasen oğlan tarafla kız tarafın atışması şeklini alır.

Solo: Bayada kaymak gerek,

Koro: Hakışta!                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        

Solo: Boşkaba yaymak gerek.

Koro: Hakışta!

Solo: Kürbete kız verenin,

Koro: Hakışta!

Solo: Gözlerin oymak  gerek!

Koro: Hakışta!

 

Solo: Badyada gaymak olmaz,

Koro: Hakışta!

Solo: Boşkaba yaymak olmaz,

Koro: Hakışta!

Solo: Kürbete kız verenin,

Koro: Hakışta!

Solo: Gözeleri oymak olmaz.

Koro: Hakışta!

Nahçıvana bağlı Şerur ilçesinde halay gidilerkin

 

1.2.  A gülüm hey, gülüm hey!

 

Dil yallılarının (halay) bölgede geniş yayılmış çeşitlerinden biri “A gülüm ey, gülüm ey! nakarati ile okunan ve dans edilen halaylardır. Gülümeyın hakıştadan farkı oradadıri ki, hakışta söyleyenler iki sıra ile karşı karşıya dizilirler, Gülümeyde ise dairevi şekilde dururlar. Birisi ortaya çıkarak maniden bir satır söyler. Diğerleri ise koro halinde “A gülüm ey, gülüm ey” söyler.

“A gülüm ey, gülüm ey”lerden bazı örnekleri veriyoruz:

Solo: Toyçular vurur toyu,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Gün kalhdı cida boyu,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Toyda gözel çok olar,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!,

Solo: Ahtarın esli soyu,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!.

 

Solo: Oğlan-oğlan naz oğlan,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Çarasızdı beyaz oğlan,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Elinde karku galem,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Men deyim sen yaz oğlan,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

 

Solo: Bu oğlanın neyine,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Boyagına, zeyine,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Erze yazım yolluyum,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Çarsı- bazar beyine, 

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

 

Solo: Kaladan yendim ancak,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Başımda sarı sancak,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Ne kız oldum, ne gelin,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Odlara yandım ancak,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

 

Solo: Ay sarı kise ad oldu,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Dağıldı berbad oldu,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo:  Bundan bize yar olmaz, 

Koro:A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Yetim üze ağ oldu,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

 

Solo: Ha seni, haseni,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Sen de saraltdın meni,

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Ele bir dövran düşe, 

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

Solo: Men de saraldım seni.

Koro: A gülüm hey, gülüm hey!

 

1.3.  Esgeri seyranıyam, Maralı, ceyranıyam

 

Merasimlerde, düğünlerde, toplantılarda söylenen “Esgeri seyranıyam, Maralı, ceyranıyam”  dil yallısında söylenen maniler  “Hakışta” ve “ A gülüm ey, gülüm ey” dilyallısından farklanma da dans itibarile farklıdır. Burada dans öncekilerin aksine daha ritmik ve hızlıdır. Öncekilerde ayak elementleri üstünlük teşkil eder, oysa burada el kol hareketleri üstünlük teşkil eder. Bazen dans ederek yerlerinde dönerler. Lakin bu dönme Mevlevi semalarındaki dönme kadar dayanıklı ve ona benzer değil.

“Esgeri seyranıyam, Maralı, ceyranıyam”ı şöyle söylerler:

 

Solo: Elinde nağarası

Koro: Esgeri seyranıyam,

                  Maralı, ceyranıyam

Solo: Dolaşır bağ arası

Koro: Esgeri seyranıyam,

                  Maralı, ceyranıyam

Solo: Könül seven gözelin

Koro: Esgeri seyranıyam,

                  Maralı, ceyranıyam

Solo:Ne ağı, ne karası       

Koro: Esgeri seyranıyam,

                 Maralı, ceyranıyam.

 

 

                              

1.4.  Usta, u Salmanam men, Derdlere dermanam men

 

Şiirler manı şeklinde olsa da nakaratı ve dansı ile farklıdır.

Solo: Kara atın nalıyam,

Koro:           Usta, u Salmanam  men,

                    Derdlere dermanam men.

 

Solo: Kar kaşın halıyam,

Koro:           Usta, u Salmanam  men,

                    Derdlere dermanam men.

 

Solo: Çekme cefamı kardaş

Koro:           Usta, u Salmanam men,

                    Derdlere dermanam men.

 

Solo: Men özgenin malıyam.

Koro:           Usta, u Salmanam men,

                   Derdlere dermanam men.

 

 

2.      Geraylı şeklindeki dil yallıları

Geraylılar (aşık şiir şekli) hece vezininde 8 hecelidir. Yani manilerin bir kısmında bir, diğer kısmında iki hece fazla olur. Buna ragmen musiki ve dans ile aheng var ki, orada maniler okuna da hece eksikliği hissedilmez.

 

2.1. Telli yarım hoydu, hoydu, Tirme şallım hoydu, hoydu!

 

Solo: Kızıl üzüyün hası,

Koro: Telli yarım hoydu, hoydu.

          Tirme şallım hoydu, hoydu!

 

Solo:Silinsin könlümün pası,

Koro: Telli yarım hoydu, hoydu.

          Tirme şallım hoydu, hoydu!

 

Solo:Bu zalamın balası,

Koro: Telli yarım hoydu, hoydu.

            Tirme şallım hoydu, hoydu!

 

3.      Goşma türünde dil yallıları

 

“Hakışta”, “A gülüm ey, gülüm ey”, “Usta u salmanam men, derdlere dermanam men” vediğerlerinuin aksine 11, 15 ve 16 heceli dilyallılarında dansa katılanların hepsi sıra ile okumazlar. Bunlarda sadece halayın başını çeken, önde giden türkünün şiirini söyler, diğerleri ise koro ile nakaratı söylerler. Bu dilyallılarını söyleyenlerin sayısı az olduğu zaman ise iki halaybaşının peşine dizilirler.

 

3.1.Erik ağacı eymelerin olyadım,Yar kolunda, dügmelerin olyadım.

 

Solo:  Heyvalıkda yolum var

Koro: Erik ağacı egmelerin olaydım,

         Yar kolunda dügmelerim olyadım.

 

Solo: Anam goymur gelim yar,

Koro: Erik ağacı egmelerin olaydım,

         Yar kolunda dügmelerim olyadım.

 

Solo: Deme ki, bivefadı

Koro: Erik ağacı egmelerin olaydım,

         Yar kolunda dügmelerim olyadım.

 

Solo:Sene kurban olum yar.

Koro: Erik ağacı egmelerin olaydım,

         Yar kolunda dügmelerim olyadım.

 

 

 

 

3.2. Şahtahtıda bir balaca Leyli var, Kim deyer ki, kimin- kimde meyli var.

 

Solo: Ahşam üzü, dan üzü

Koro:          Şahtahtıda bir balaca Leyli var,

                   Kim deyer ki, kimin- kimde meyli var?!

 

Solo: Kuşdar ohur dan uzü,

Koro:          Şahtahtıda bir balaca Leyli var,

                   Kim deyer ki, kimin- kimde meyli var?!

 

Solo: Tez bürüdü kan üzü.

Koro:          Şahtahtıda bir balaca Leyli var,

                   Kim deyer ki, kimin- kimde meyli var?!

 

4.Ön dört, on beş ve on altı heceli ve iki satırla okunan yallılar

 

Ön dört, on beş ve on altı heceli ve iki satırlı koro ile söylenen yallılar adeta temkinli, ağır başlar ve giderek tempo artar. Burada da halaybaşı maninin bir satırını koro ise nakarati söyler. Örneğin:

 

Solo:  Dağ, dere derme-derme,

Koro: Bir sürü ağca kuşdar derya kenarından gelir,

          İtirib Leylisini, Mecnun sorağından gelir.

 

Solo: Halların derme-derme,

Koro: Bir sürü ağca kuşdar derya kenarından gelir,

          İtirib Leylisini, Mecnun sorağından gelir.

 

Solo: Yetişmiş narı gördüm,

Koro: Bir sürü ağca kuşdar derya kenarından gelir,

          İtirib Leylisini, Mecnun sorağından gelir.

 

Solo: Gığırdı: Derme! Derme!

Koro: Bir sürü ağca kuşdar derya kenarından gelir,

          İtirib Leylisini, Mecnun sorağından gelir.

 

Sonuç

 

Nahçıvan’da derlediğim dilyallıları arasında nakarati “Tello!”,  “Ağaşda leylek bağırır, bağırır, Kız, seni oğlan çağırır, çağırır”, “A karlı dağlar, karı neyledin sen, Gözlerim ağlar yarı neyledin sen”, “Kızıl bilerzik çaya daşdandı, gel, Arzi gileyler yene başlandı, gel”, “Kız meni apar hamamın yoluna,Yar seninmemelerin koynuma”, “Egil çinarım eyil, tutum budaklarından, Girim yarın koynuna, opüm dodaklarlından”, “Üşdenne ay, üşdenne ay, Üşdenne” ve b. nakaratli dilyallıları da vardı onlar da yukarıdaki şekilde söylendiğinden her birisine ait örnek vermeye ihtiyaç duymadık.

Dilyallılarının nakarati çeşitli heceli olasa da onlarda  söylenen türküler esasen mani türünde, yedi heceden ibaret olur. Heceler arasındaki fark pek olmasına ragmen hareketler ve sesler aynı harmoniyi oluşturur.Böylelikle seslerin, el ve ayak hareketlerinin ahengisatırlar arasındanı hece farkını gidermiş olur.

Dilyallıları söylendiği zaman hep koro yedi heceli tek ve goşma şiiri söylenmez. On bir heceli ve hetta on dört heceli beytlerdekullanılır. Yallı danslarında olduğu kimibir, iki, bazende üç grup sıraya dizilir el ele tutar ve dans etmeye hazır olurlar. Burada halaybaşı önemli olur.

 

Kaynakça:

 

1.         ABİD Emin.(1930).Türk halkları edebiyatında mani nevi ve Azerbaycan bayatılarının hüsusiyyetleri, ”Azerbaycanı öyrenme yolu” dergisi  say.4-5(9-10), seh.9-42.

2. HÜSEYNLİ   Bayram. (1967). „Azerbaycan halk reks musikisi“ konusunda namizedlik dissertasiyası                                                                

3.MEMMEDLİ Ekrem, MEMMEDLİ Kenan. (2015). Nahçıvan-Şerur el yallıları, Nahçıvan: Ecemi neşriyyat po­lik­ra­fiya birliyi, 276 seh.

4. ŞAMİLOV Ali. 1970-1973-cü illerde Nahçıvan Muhtar Respublikasından derlenmiş materiallar.(Yazarın özel arşivi)

5.http://imp.nakhchivan.az/index.php/pages/milli-r-qsl-r

 

 

THE TRADITIONALISM AND ENDEMICITY ON HALAY-YALLI

 

Ali Shamil

Chief of the department of International relationships of the Folklore Institute of NASA

alishamil@yahoo.com

Abstract

Halay-yalli (the special kind of folk-dance) is a piece of Turkic culture from the Great Wall of  Chinese until the Balkans where live Turks. Despite it calls with different names such as halay, Yallı, Horon and etc, the root of genre is the same. The difference between halay is the same with the difference of the dialects of turkic language. And the reason of this difference is the influencing of turks from the neighboring people.

There isn’t any wedding or folk festival without halay. There is a combination of music with dancing. Halay is consist of not only to enjoy the people. Halay is influencing to on the health of people as well. Also halay is playing important role on the organization of people.

It’s mentioned that, halays are separating into three or two parts for their composing. The main variant is done with expression or different tempos and melodical repeating. Halay is expressing with the low tempo called  “Andante”, subsequently with the middle tempo named “Moderato”, at the least witht the speedy tempo called “Allegro”, and on two parts halays first part is expressing with the tempo called “Andante” temposunda, second part is expressing with the tempo named “Allegro”.

Halays are separates to the parts for musical and choreographical feature. Halays are separates into two parts for the choreographical feature aswell: 1.halays aresinging to the accompaniment with chorus and solo; 2. Halays are singing to the accompainment with instrumental. 

One of the halays is called dil yallisi (the singing halay) which is forgettable in Azerbaijan. Word is main at singing halays and music goes to the background.

Singing halays are separating into some forms as well. It’s including the Hakishtas and Gulumeys (hakishta and gulumey is called because of the repeating of this word at the end of every line).

Key words: halay at Turkic people, the separating of halays, singing halays, traditionalism and endemicity

 

Çap olundu: Hüseyinoğlu Ali Şamil. Halaylarda (yallilarda)  geleneksellik ve yöresellik(səh.66-75), 5. Uluslararasi geleneksel ve yöresel değerler sempozyumu (Kültür sanat etkinlikleri), (26-28 Ekim 2018 Afyonkarahisar/Sandıklı), 2018.

 

 

 

Sayğac
 
Flag Counter
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol